ANASAYFA / Genel / USLU: “TEMİZ BİR VİCDANLA ‘EVET’ DİYORUZ”
USLU: “TEMİZ BİR VİCDANLA ‘EVET’ DİYORUZ”
ÖZ ORMAN-İŞ BASIN MÜŞAVİRLİĞİ - 12.08.2010 00:00

USLU: “TEMİZ BİR VİCDANLA ‘EVET’ DİYORUZ”

12.08.2010 00:00

Hak-İş Genel Başkanı Salim Uslu, 12 Eylül günü yapılacak halkoylamasının, 12 Eylül Darbesinin yaptığı kötülüklerle hesaplaşma fırsatı olduğunu belirterek, Hak-İş olarak temiz bir vicdanla ‘Evet’ diyeceklerini söyledi.

 

Öz Orman-İş Sendikasının Afyonkarahisar’da yapılan 2. Genişletilmiş Başkanlar Kurulu toplantısına Salim Uslu ve Orman Genel Müdürü Osman Kahveci de misafir olarak birer konuşma yaptı. Salim Uslu konuşmasında, vatan toprağının, uğrunda emek ve can verildiği için kutsal olduğunu belirterek, “Vatanı bekleyen askerimiz gibi, ormancımız da vatan toprağını bekliyor. İşçimiz, toprağı güzelleştirip sevilesi bir vatan toprağı haline getiriyor. O yüzden ormancılık kutsal bir iştir.” dedi.

 

Salim Uslu, orman işçisinin 2 dönemdir toplu iş sözleşmesinin, rakip sendikanın gereksiz itirazları yüzünden geciktiğini anlatarak, “Telaşsız bir zamanda, sorunlarınızı konuşa konuşa sözleşme yapamadınız. Yetki meselesinden dolayı, rahat bir ortamda müzakere edemediniz. Karşı sendika, binbir türlü itiraz yolunu deneyerek, sözleşmenizi engellemeye, geciktirmeye çalıştı. Bu ayak oyunlarını yapanlar, bildikleri her yolu denediler. Ama defalarca mağlup ve mahcup oldular. Buna rağmen pişkinlik edip, hâlâ işyerlerini gezmeye çalışıyorlar. Üyesi olmadığı için kongre yapamıyor, ama işyerlerinde geziyor, Türk-İş yönetiminin peşine takılıp orda burada boy göstermeye çalışıyorlar.” şeklinde konuştu.

 

Neden ‘EVET’

 

Salim Uslu, Hak-İş’in her zaman ilkeli davrandığını ve 12 Eylül günü yapılacak halkoylamasında da bu ilkeli tavrı sürdüreceğini belirterek, şöyle devam etti:

 

“Anayasa’yı hangi hükümetin değiştirdiğine bakmıyoruz. Kendimize saygımızdan dolayı ‘Evet’ diyoruz. 12 Eylül darbesinin neler yaptığını hepimiz biliyoruz. 30 bin işçinin işine ‘sakıncalı’ diye son verdiler. Bu ülkede sakıncalı damgası yiyip de iş bulabilen var mı? Özel sektör bile onlara iş vermedi.

 

12 Eylül’ün kötülükleriyle hesaplaşma fırsatı gelmişse, biz buna ‘Evet’ deriz. Evet dediğimiz için bizi eleştirenler, 24 Eylül 2001 tarihli gazete ilanıyla, yapılan Anayasa değişikliğine ‘Evet’ demişlerdi. Biz de vardık imzacı kuruluşlar içinde. 37 maddelik bir Anayasa değişikliği yapıldı. O zaman değişikliği yapanlar ve destekleyenler, maalesef bugünkü değişikliklere karşı çıkabiliyor. Bu ilkesizliktir. DİSK ‘Hayır’ diyor, Türk-İş ‘Serbest bıraktım’ diyor, TOBB sessiz, TÜSİAD ise ‘Havet’ diyor, ne dediği anlaşılmıyor. Dün ne dediyse bugün de delikanlıca sözünün arkasında durmak varken, niye kıvırdıklarını anlayamıyorum. Hak-İş böyle ilkesizliklerde bulunmaz.

 

Anayasayı hükümet kendisi için değiştiriyormuş... Allah aşkına, Ecevit’in yaptığı Anayasa değişiklikleri kendisine ne katkı sağladı. Ecevit gitti, ama Anayasa değişiklikleri kaldı. Çünkü değişiklik Türkiye için yapılıyor. Biz, DSP-MHP-ANAP hükümetinin getirdiği Anayasa değişikliğini de desteklemiştik. Referandum, bir partinin oylanması değil; toplumun kararlara doğrudan katılmasıdır. Bunun için biz ‘Evet’ kampanyası başlattık.”

 

Hak-İş Afişleri

 

Hak-İş Genel Başkanı Salim Uslu, ‘Darbelerin Karanlığından Demokrasinin Aydınlığına’ adlı Hak-İş afişlerinin, siyasî bir ima taşımamasına rağmen YSK ve Ankara Valiliği tarafından ‘izinsiz’ olduğu gerekçesiyle toplatıldığını da hatırlatarak, şunları söyledi:

 

“Seçimlerin Temel Hükümleri Kanunu 60. Maddeye dayandırıyorlar. Oysa 60. Madde, siyasi partiler ve bağımsız adayların seçim çalışmalarını kapsıyor. Biz siyasi parti veya bağımsız aday değiliz.

 

Seçim kurulu bize mektup yolluyor, içinde hiç bir şey yok. Sadece son cümlede, (Sendikalar da bu yasak kapsamında değerlendirilmektedir.) diyor. Oysa YSK, 1986’daki benzer kararında, Türk-İş’in kampanyasına yasak koymamıştı.

 

Ben; dün öyle bugün böyle karar veren Seçim Kurulu’nun kararına saygı duymuyorum. YSK, daha önce verdiği kararı görmezden gelmiş ve kanunu istediği gibi yorumlamıştır. Sırf bu skandal bile, 12 Eylül’de yapılacak referandumla getirilen Anayasa değişikliklerinin, bu kuruluşların içine bir ‘Hukuk korkusu’ salması bakımından ‘Evet’ dememizi gerektiriyor.

 

Yapılan değişikliklerle; genel grev ve dayanışma grevi haklarını yasal olarak elde ediyoruz. Grev zararları gerekçesiyle sendikaların baskı altına alınması dönemi bitiyor. Anayasa Mahkemesi’ne bireysel başvuru hakkının getirilmesi bizi ilgilendirmiyor diyemeyiz. Bizi ilgilendiriyor. Toplumun riskli grupları için pozitif ayırımcılık getiriliyor. Bu da çok önemli bir değişiklik.”

 

Temiz Bir Vicdanla ‘EVET’

 

Uslu, 12 Eylül’de siyasi partilerin değil Türkiye’nin bundan sonraki yol haritasının oylanacağını da hatırlatarak, “Benim vicdanım temiz ve net. Bundan önceki hükümetlerin yaptığı değişiklikler için nasıl destek ve gazetelere ilan vermişsem, şimdiki değişiklik için de aynısını yapıyorum. İlkeli ve tutarlı bir tavır sergiliyorum. Çocuklarımız, darbe, dipçik, mahpus korkusu olmadan; sadece hukuk korkusuyla, özgür bir Türkiye’de yaşasın istiyorum. Kimse bizim çocuklarımıza ‘kendini yönetemez’ muamelesi çekmesin; onları sürü gibi görmesin istiyorum. Daha iyi, daha ileri bir Anayasa için arayışlarımız 13 Eylül günü de devam edecek. 12 Eylül Anayasasında açılan her gedik bizim için önemlidir.” şeklinde konuştu.

Haberle İlgili Fotoğraflar


MUHATAP KURULUŞLAR



Kişisel Verileri Koruma Kanunu - Aydınlatma Metni