O gece kırk yıllık bir yalanın tarihin çöplüğünü boylamasıydı.
O gece milletin sokakta vatanına sahip çıkması, akrep nesile haddini bildirmesiydi.
O gece Osmanlı torunlarının mücadelesine mazlum dünyanın dualarıyla eşlik ettiği bir geceydi.
Milletin gücünün üstünde bir güç tanımadığını söyleyen liderlerin o gece şaha kalkmasıydı.
O gece Akif’in deyimiyle;
Ben ezelden beridir hür yaşadım, hür yaşarım.
Hangi çılgın bana zincir vuracakmış? Şaşarım!
Kükremiş sel gibiyim, bendimi çiğner aşarım.
Yırtarım dağları, enginlere sığmam taşarım.
Diyen, kurtuluş savaşının, Çanakkale savaşının torunlarının vatanına sahip çıktığı bir geceydi.
O gece ‘sen’ yoktu
O gece ‘ben’ yoktu
O gece BİZ olduk, vatan için can olduk, bayrak için kan olduk hepimiz.
15 Temmuz Türkiye’nin tekrar dirilmesiydi.
15 Temmuz özgürlüğün tekrar tesisiydi.
15 Temmuz vatanın kirli ellerden, kirli zihniyetten kurtulmasıydı.
O gece ‘vatanım yoksa ne ehemmiyetim var’ diyenlerin şaha kalktığı bir geceydi.
Evet, 15 Temmuz hain darbe girişiminin üzerinden beş yıl geçti.
Acısını unutmadığımız gibi yapılan hainliği de unutmayacağımıza, unutturmayacağımıza yemin ettiğimiz bir geceydi.
Dünya’da Türkiye’nin varlığını istemeyen karanlık odakların,
1 dolara vatanlarını satan haramzadelerin tarih sahnesinden silindiği, geriye kocaman bir ihanet resmi bıraktıkları bir geceydi.
O gece devletin namlusunu, topunu tüfeğini, tankını gasp eden akrep neslin 251 kardeşimizi aramızdan kopardığı acı bir geceydi.
O gece ırk ayrımının, renk ayrımının, dil ayırımının, din ayırımının tek vatan, tek bayrak dediği bir geceydi.
15 Temmuz sadece ihanetin son perdesi, ihanetçilerin kinlerini kustuğu son geceydi.
Duracaklar mıydı? Hayır…
Onlar ihanetine devam edecek, onlar ağababalarının korunaklı hapishanelerine kaçacak tuzaklarını kurmaya devam edeceklerdi.
Bizler Öz Orman İş Sendikasının her bir ferdi olarak ihanetin her çeşidi karşısında vatanın birliğinden, milletin dirliğinden taviz verilmeden mücadele etmeye devam edeceğiz.
Bizler Din, Dil farkı gözetmeksizin al bayrağın gölgesinde yaşayan, ihanetten beslenmeyen her bir ferdi öz kardeşimiz olarak görüyoruz.
Bizler 15 Temmuzda olduğu gibi ihanet ve ihanetçilere geçit vermeden duruşumuzu koruyacağımıza, demokrasiden taviz vermeden milletimizle birlikte BİR OLACAĞIMIZA, BİRLİK OLACAĞIMIZA, HEP BİRLİKTE TÜRKİYE OLACAĞIMIZA YEMİN EDERİZ.