ORMAN YANGINLARINI SÖNDÜRENLER ORMAN KAHRAMANLARIDIR
Öz Orman İş Genel Merkezinde gazetecilerin sorularını yanıtlayan Aslan; Türkiye, tarihinin en büyük yangınını yaşarken, gazeteci arkadaşlarımız güvenli alanın dışında kahramanca mücadele veren ateş savaşçılarımız ile birlikte hareket etti.
Bu mücadeleyi yakından görmeleri ve halkımıza servis etmeleri, medya tarihinin de bir başarısıdır.
Bu güne kadar gazetelerde televizyonlarda yangınlara müdahale eden ekiplerin itfaiye ve jandarma ekiplerimiz olduğunu yazan arkadaşlarımız bu yangında hakkı sahibine teslim ederek orman kahramanlarımızın verdiği mücadeleyi yakından takip ettiler dedi.
Antalya, Muğla, Isparta, Adana yangınlarını değerlendiren Aslan söyle konuştu;
Öncelikle yangınların başlaması ile birlikte, hem şubelerimiz hem de Genel merkez olarak bizler olayların yaşandığı bölgelere anında ulaştık.
Yangın mahallinde ekiplerimizin yapmış olduğu incelemelerle bu olayların sadece doğa olaylarından ibaret olmadığını, kundaklama olabileceği üzerinde durduk.
Yangın mahallinde nemin en az seviyeye inmesi, hava sıcaklığının tarihin en yüksek derecesini göstermesi de yapılan saldırılarda meteorolojik unsurların dahi dikkate alındığını gösterdi.
Bu sebeple bizler ilk çağrımızı; ‘ORMANLARIMIZDA OHAL İSTİYORUZ’ çıkışı ile yaptık.
Yaşanan afetin sebebini bilmediğimiz için, ormanlarda giriş çıkışların kontrol altına alınmasını talep ettik ve yetkililerimiz bu hususu dikkate alarak ormanlık alanlara girişleri durdurdu.
AVRUPADA BENZER YANGINLAR 3 AY SÜRERKEN BİZ 16 GÜNDE SÖNDÜRDÜK
Bir anda onlarca alanda eş zamanlı çıkan yangınların başka bir mantıkla izah edilemeyeceğine kanaat getirdiklerini söyleyen Aslan; Orman Genel Müdürlüğümüz yangın bölgelerine Türkiye’nin birçok bölgesinden ek destekler gönderdi.
Aslında bu durum gücümüzü tek bir odağa değil, aynı anda birçok yere bölmemize sebep oldu. Buna rağmen eşsiz bir başarı sergiledik.
Normal şartlarda bu tarz yangınlar için Avrupa; ormanlık alanın sönmesini doğal bir sürece bağlarken, hem bakanlığımız, hem de orman genel müdürlüğümüz bir can daha yanmasın diyerek ateşin bağrına doğru korkusuzca ilerledi.
Bugün benzer yangınların Avrupa’da üç ay sürdüğü, bizde ise böyle bir yangının 16 gün gibi kısa bir sürede söndürülmesi karşısında birçok kuruluş hayretler içerisinde olsa da, bizi diğerlerinden ayıran ana özelliğimizi gün yüzüne çıkardı. Kahraman Ateş Savaşçılarımız yeşil vatanı korumanın vatanı korumak olduğunu idrak eden, yaşayan özel bir bakış açısına sahiptir ve bu bakış açısı savaş meydanındaki mücadele ile denktir dedi.
Aslan; Hangi maddi imkân 16 gün boyunca taşı yastık, toprağı döşek, göğü battaniye yapar.
Yangın mahallinden ayrılmayan, son ateş sönene kadar buradayız diyen ateş savaşçılarımız yaralandılar olay mahallini terk etmediler.
Kaburgaları kırılan arkadaşımız yangın bittikten sonra doktora gittiğinde, doktor arkadaş nasıl böyle çalıştın demiş kendisi de bir can için bir can olmaya razıyım, arkadaşlarımla birlikte son ateş sönene kadar mücadele edeceğimize söz verdik demiştir.
Yine bir arkadaşımız başından yaralanmış, hastahanede kontrol altına alındıktan sonra yarasına pansuman yapıp sargılı şekilde yangınlara müdahale etmeye devam etmişti.
Ve yine ateşin ortasında kalmasına rağmen, ‘seksen milyonun hakkı var’ diyerek yangında kullandığımız arozözünü terk etmemiş, vicdan sahibi olan herkesi gözyaşlarına boğmuştur.
Bizim savunmamız bir vatan savunmasıdır ve ateş savaşçılarımız da bu savunmanın asıl kahramanlarıdır ifadelerini kullandı.
ORMAN YANGINLARINDA ŞEHİT OLAN KARDEŞLERİMİZE ŞEHİTLİK HAKKI TANINMALI
Yangınlarla mücadele eden kahramanlarımız son yangında şehitler verdi diyen Aslan; Vatan var olduğu müddetçe, yeşil vatan için şehit vermeye devam edeceğiz.
Biz vatan savunması için canımızdan vazgeçtik.
Önemli olan kendilerini feda eden kahramanların ailelerini düşünmek. Orman teşkilatımız bu güne kadar 121 şehit verdi. Bu vakitten sonra güvenlik güçlerimize tanınan şehitlik haklarının aynı şekilde orman şehitlerimize de tanınması zaruri, geç kalınmış bir durumdur dedi.
Aslan; Bu mücadele bir vatan savunması ise, vatanı için canını veren bu kahramanlarımızın emanetlerine sahip çıkmamız gerekiyor. Bu hususla ilgili 121 şehidimiz için gereken çalışmaları yaptık ve yetkili makamlarımıza teslim ettik. İnanıyoruz ki en kısa sürede orman savunmasında kaybettiğimiz kardeşlerimize resmi anlamda da gereken paye verilecektir dedi.
ONLAR GEÇİCİ DEĞİL, ONLAR ASIL İŞİ YAPAN ASİL KAHRAMANLAR
Sayısız yangını söndüren kahramanlarımıza geçici denilmesine karşı çıkan Öz Orman İş Sendikası Genel Başkanı Aslan; Yangının üzerine korkusuzca yürüyen kahramanlarımız geçici orman işçisi statüsü ile çalıştırılıyorlar.
Orman Genel Müdürlüğümüzün bel kemiğini teşkil eden bu arkadaşların geçici statüden asıl statüye alınması gerekmektedir. Ateşin karşısında korkusuzca mücadele veren, bir adım geri atmayan ve son kıvılcım sönene kadar olay yerini terk etmeyen kahramanlarımız için hızlı bir şekilde 12 ay çalışma imkânı oluşturulmalıdır dedi.
ORMAN DEMEK SADECE YANGIN DEMEK DEĞİLDİR
Ormanlarımızda mücadele vermek sadece yangınla mücadele olarak görülmemeli diyen Aslan; Biz yıllarca şunu söyledik. Ormanlarımızda çalışan arkadaşlarımızın diğer meslek gruplarından bir farkı var. Bizim çalışma şeklimiz yılın her ayını kapsıyor. Eğer ki birileri çıkıp sadece orman yangınlarının olduğu dönemlerde işçiye ihtiyaç var derse onlara şunu sormamız gerekiyor;
Bu fidanlar kendiliğinden mi toprakla buluşuyor,
Bu ağaçlar bakımlarını kendileri mi yapıyor,
Bu ülkenin ihtiyacı olan mobilya sektörü kendiliğinden mi evlerimize çatı,
Odalarımıza mobilya, öğrencilerimize kalem, defter oluyor.
Büyük bir sektörü temsil eden orman çalışanlarımızı sadece ateş döneminde hatırlamak sonraki dönemlerde de unutmak haksızlık olur.
12 AY AŞ, 12 AY İŞ KAHRAMANLARIMIZIN HAKKIDIR
Yangınlarla mücadele ederken, günlerce ailelerini görmeyen kahramanlarımız yangından afet bölgesine akın ettiler. Aslında bu durum her yıl gerçekleşen ama kimsenin bilmediği bir durumdur. Orman Kahramanlarımız mobil koruyucular gibi o ilden o ile akın etmektedir. Bunun açıklaması nettir. Biz söz konusu mesele vatansa gerisi teferruattır sözlerini bizzat yaşayan essiz bir kurumuz. Bu sebeple geçici ifadelerini süregelen bir iş için sarf etmek yanlış bir düşünce şeklidir. Bu sebeple Ateş Savaşçılarımız 12 ay aş, 12 ay iş talebini artık daha yüksek bir sesle dile getiriyorlar. Az önce de söylediğimiz gibi taşı kendilerine yastık, toprağı kendilerine döşek yapan kahramanlarımızın tek gayesi gelecek nesillere daha özgür, daha yeşil bir dünya bırakmak. Bunu yaparken de en azından ailelerini mağdur etmemek. Birçok arkadaşımız biz kendimizi yeşil vatana feda ettik diyor. Evet, arkadaşlarımız kendilerini feda ettiler bizler de onların bu fedakârlığı karşısında onlar adına sesimizi yükseltiyor 12 ay iş, 12 ay aş diyoruz. Bu talebimiz hayat bulana kadar da durmadan, yorulmadan, sıkılmadan talebimizi hatırlatmaya devam edeceğiz.