ANASAYFA / Genel / “2 AY SONRA GÖRÜŞÜRÜZ LAFINI BİTİRECEĞİZ”
“2 AY SONRA GÖRÜŞÜRÜZ LAFINI BİTİRECEĞİZ”
ÖZ ORMAN-İŞ BASIN MÜŞAVİRLİĞİ - 08.01.2021 08:36

“2 AY SONRA GÖRÜŞÜRÜZ LAFINI BİTİRECEĞİZ”

08.01.2021 08:36

Öz Orman İş Genel Başkanı Settar Aslan Akit TV’de Hasan Aslan’ın sunduğu İş ve Ekonomi programına skype bağlantısı ile konuk oldu. 8 bin 600 geçici işçinin kadroya alınması konusuna dikkat çeken Aslan, “Arkadaşlar 2 ay sonra görüşürüz lafı bitinceye kadar bu konunun peşini bırakmayacağız, takip edeceğiz” dedi. Başkan Settar Aslan programda şu açıklamalarda bulundu:

 

“TEMİZ HAVANIN İÇTİĞİMİZ SUYUN BEDELİ YOK”

 

“Sadece yazın değil kışın da orman yangınlarını daha fazla göreceğimize benziyor. Biliyorsunuz dünyada küresel ısınma devam ediyor, çölleşme devam ediyor. Bugün Ocak ayının 6’sındayız yaz günü gibi ülkenin her tarafı. Bir bu var. İkincisi de yangınlar sadece yazın çıkmaz.Çünkü yangınlar Karadeniz’de daha çok bu mevsimde çıkar. Çünkü lodosun esmesiyle otlar kurumaya başlar kurumaya başlamasıyla ister istemez Karadeniz bölgesinde yangınlar artar. Kışın yangınların artmasının ikinci sebebi Antalya tarafından yani Akdeniz kuşağında yağmurların başlamasıyla yıldırım düşmesi sonucu yangınlar başlar. Dolayısıyla yangınlar bu ülkede 12 ay boyunca devam ediyor. Bu yangınlar her zaman oluyordu ancak bu yıl biraz daha arttı dikkatleri üzerine çekti. Bu küresel ısınmaya mani olma şansımız yok maalesef. Kapitalist sistemin sera gazlarının yayılması münasebetiyle küresel ısınma devam ediyor. Ama biz bize düşeni düşünmek zorundayız. Küresel ısınmaya kısa sürede engelleyemeyeceğimize göre ülke olarak ormanların korunmasında tedbir almak zorundayız. Çünkü aldığımız temiz havanın ve içtiğimiz temiz suyun bedeli yok. Bunları da ancak ormanlarla muhafaza ediyoruz.”

“ORMANLI KAPLI ÜLKEYİ 10 BİN İŞÇİ İLE YANGINDAN KORUMAYA ÇALIŞIYORUZ”

 

“Buraya baktığımız zaman yangınların üç kategoride koruyabiliriz. Bir önleme hizmetleri, iki yangın söndürme hizmetleri, üç yanan yerlerin rehabilitasyon hizmetleri. Bunlar can alıcı noktaları. Dolayısıyla orman yangınlarının önüne geçemediğimize göre burada önleyici tedbirler almak zorundayız. Önleyici tedbirler dediğimiz zaman malum teknolojidir, uçaklardır, helikopterlerdir ve yangın ekipmanlarıdır. Bunlar önleyici tedbirler. Teknolojinin artması uçağın çok olması, arazözlerin fazla olması yetmiyor. Yukarıdan attığınız su yangını hafifletir ama söndürmez. Tıpkı bir savaşta piyadenin karadan girmesine benzer. Buna da biz yer hizmetleri diyoruz. Uçağın yavaşlattığı yangına yer hizmetleri giremiyorsa yangını söndürmek kolay kolay mümkün olmuyor. Çünkü bunun için işçi lazım. Türkiye’nin yaklaşık üçte biri ormanlarla kaplı. Ormanlarla kaplı bir ülkeyi 10 bin işçi ile yangından korumaya çalışıyorsunuz. Bunlar da mevsimlik işçi.”

 

“12 AY İŞ VAR EN FAZLA 10 AY ÇALIŞTIRILIYORLAR”

“Yani 5620 sayılı yasaya göre 5 aya 29 gün, Sayın Cumhurbaşkanımıza ilettiğimiz bir talebin sonucunda da 4 ay daha arttırılarak bu arkadaşlarımız 10 ay çalışıyorlar. Şimdi bizim geçicilikten anladığımız şu: İş geçici olur işçi de geçici olur. İş biter işçinin de işi biter. Ama burada bir gariplik var. İş 12 ay devam ediyor işçi 10 ay çalışıyor. Bu bahsettiklerimiz kadro alamayan 8 bin 600 kişi olanlar. Bu 8 bin 600 arkadaşımız maalesef yılda 12 ay iş olmasına rağmen 12 ay çalıştırılamıyor. En fazla 10 ay çalıştırılıyor. 10 ayın sonunda deniliyor ki; “2 ay sonra görüşürüz arkadaşlar” şeklinde selamlayarak gönderiliyorlar. Bu arkadaşlarımız analarının ak sütü gibi 12 ay çalışmayı hak ediyorlar. Çünkü 12 ay iş yerinde iş var. İş devamlı işçi geçici. Buna aslında maliyet unsuru olarak bakılıyor. Halbuki bizim yangını önleme hizmetlerine harcadığımız para yangını söndürme ve yangından sonra rehabilitasyona harcayacağımız paranın yüzde 50’si bile değildir.Biz sadece yangını önlemede harcadığımız işçi maaşına bakıyoruz. Öyle değil. Tıpkı bir asker gibi yangın söndürmede teknik bir iş, eğitimli bir iş, uzmanlık gerektiren bir iş. Sokaktan her tuttuğunuz insanı yangını söndürmeye götüremezsiniz.”

 

“7 BİN KİŞİ EMEKLİ EDİLDİ YERİNE İŞÇİ ALINMADI”

“Son günlerde söylenen bir şey var: “Biz 10-12 dakikada yangına ulaşıyoruz” deniliyor. Evet 12 dakikada ulaşıyoruz bu bir teknoloji. Ulaşıyoruz ne oluyor? O ulaştığın araçta 5+1 işçinin olması lazım. Yani 1 şoför 5 tane işçinin olması lazım ki o doğa şartlarında o arazinin içerisinde faydalı olsunlar. Ama 1 şoför 2 işçi bulan öpüp başına koyar. Çünkü işçi yok. Son 4 yılda 7 bine yakın işçi emekli oldu. Maalesef 7 bin işçinin yerine işçi alınamadı. Çünkü Orman Genel Müdürlüğü geçen yıl 5 bin işçi talebiyle Maliye Bakanlığı’na yazı yazdı maalesef halen Maliye Bakanlığı’nda onay bekliyor. Bürokraside bekliyor. Çünkü teknik insanlara yangını söndürtmezseniz avamın tabiri ile “İlk yarım saate 1 saatte yangını kontrol altına aldınız aldınız alamadığınız takdirde yangını ya karada yada denizde söndürürsünüz.” Hakikaten ormancılar görünmez dağların arkasında destan yazıyorlar. Buradan onların emeklerini hakikaten önemsiyorum. Kendilerine gayretli çalışmalarından dolayı teşekkür ediyorum.”

 

“ADANA’YA BALIKESİR’DEN ARAZÖZ GİDİYOR”

“ Ancak tabi Orman Genel Müdürlüğü de perişan vaziyette. Bu sene Adana, Mersin, Kastamonu, Maraş yangınlarının günlerce sürdüğünü hep beraber izledik. Yangın mahaline bakıyorsunuz orası kıpkırmızıya boyanmış. Yani bir çok arazöz var orada. Ama bu arasözler oraya nereden gidiyor? Balıkesir’den Adana’ya arazöz gönderiyoruz. Zaten adam bir buçuk iki günde oraya varıyor. O kamyonun içerisinde oraya giden adamdan ne hayır gelir. Balıkesir’den Bursa’dan oraya araç gönderdik burada yangın çıksa kim söndürecek? Dolayısıyla yerel ekiplerini yerinde güçlendirilmesi lazım. Bu anlamda da en az 15 bin yeni işçiye ihtiyaç var. Eğer biz yarım saatte 1 saatte o yangını kontrol altına alamadığımız takdirde yangın ya karada ya da denizde sönüyor.”

 

“ARALIK AYINI AĞAÇLANDIRMA AYI İLAN ETTİK ARALIK AYINDA İŞÇİLER YOK”

“Tarım sektörü bir fabrika değil bir işletme değil üretim merkezi ama sanayi sektörü gibi değil. Çünkü sanayi sektöründe ihracat yaparsınız işçiye ihtiyacınız vardır artı bir üretim vardır alırsınız ihtiyacınız bittiği zamanda çekirdek kadrosuna dönersiniz. Tarım sektörü böyle değil tarım sektöründe 12 ay iş var. İşin garibi Aralık ayına ağaçlandırma ayı ilan ettik Aralık ayında işçiler yok. Şimdi fidan dikme zamanı. Yanan yerlere fidan dikeceksiniz aynı zamanda üretim zamanı. Siz ağacı canınız istediği zaman kesemezsiniz.Ağacın kesilebilmesi için ağacın üşümesi suyunun çekilmesi gerekiyor ki kerestenin kaliteli olması bakımından kesim yapasınız. “

 

“EVDE YATALIM MAAŞ ALALIM DEMİYORUZ. İŞ VAR İŞÇİ ŞART”

“Türkiye orman artışı sıralamasında dünyada 47. sıradan 26. sıraya yükselen bir ülke durumuna geldi ancak bunu yeterli görmüyorum. Ülkemizi daha çok ağaçlandırmamız lazım. Ancak bugün hükümet yetkililerimizden Sayın Cumhurbaşkanımızdan ateş savaşçıları dediğimiz 8 bin 600 arkadaşımız 12 ay çalışma müjdesi bekliyor. Bu konuda Sayın Cumhurbaşkanımızdan hükümetten bir gayret bekliyoruz. Çünkü biz evde yatalım da bize maaş versinler demiyoruz. Şuanda iş var işçi şart. Dolayısıyla biz çalışalım, üretelim, işimizi yapalım ülkemizi kalkındıralım bu kalkınmadan da payımızı alalım istiyoruz. Dolayısıyla evde yatarken iş yok bize maaş versinler diye bir talebimiz yok. Orman işçisi de böyle bir kültürde değil zaten. O anlamda ‘Arkadaşlar 2 ay sonra görüşürüz’ lafı bitinceye kadar bu konunun peşini bırakmayacağız, takip edeceğiz. Çünkü iş var işçi dışarıda. 8 bin 600 işçi zaten yetmiyor. Yeni işçi alınması lazım. 8 bin 600 işçi arkadaşımızdan başlamak üzere bunların 12 ay çalışma haklarının verilerek bundan sonra orman teşkilatına alınacak işçilerin de kadrolu olarak alınması bir norm kadro belirlenerek bunların alınması gerekiyor. Garip bir şey var. İşçi emekli olduğu zaman kadroda emekli oluyor. İşçi rahmetlik olduğu zaman kadroda rahmetlik oluyor. Bunun yerine geçici işçi alıyor. Biz 2007’de 13 bin tane kadro aldık Sayın Cumhurbaşkanımızın talimatları doğrultusunda, o zaman orman teşkilatında kadro alamayan işçi sayısı 1 400 idi. Şimdi çıktı 8 bin 600’e. Burada bir çarpıklık var. Bu çarpıklığın biran önce giderilmesini arz ediyoruz. “

MUHATAP KURULUŞLAR



Kişisel Verileri Koruma Kanunu - Aydınlatma Metni