“8 BİN 600 GEÇİCİ İŞTE KADROYA ALINSIN 5 BİN KADRO  TALEBİ ONAYLASIN”

Öz Orman İş Sendikası Genel Başkanı Settar Aslan, Kanal 24’te yayınlanan Moderatör Hafta Sonu programına konuk oldu. Kahraman Poyrazoğlu’nun sunduğu programa skype bağlantısı ile katılan Settar Aslan, 8 bin 600 geçici işçinin kadroya alınmasını ve 5 bin kadro talebinin onaylanmasını istedi. Birbirinden önemli konularda açıklamalarda bulunun Aslan şu ifadeleri kullandı:

“İŞÇİ YOKLUĞUNDAN DOLAYI ORMAN YANGINLARI UZUN SÜRDÜ”

“Yangınları engelleme şansımız yok.  Dünyada ister istemez küresel ısınma devam ediyor. Bu ister istemez su kaynaklarını yok ediyor, ormanları yakmaya başlıyor. Dolayısıyla bu seneki yangınlar daha çok görünüyor oldu. Ondan dolayı da hepimizin dikkatini çekiyor. Çünkü Kastamonu, Adana, Hatay yangınlarına bakarsak bunlar günlerce sürdü. Günlerce sürmesinin sebebi tabiî ki işçi yokluğudur. Yangınları iki türlü söndürürsünüz. Bir, yukarıdan helikopterle su atarsınız. İkincisi, karadan yer ekipleri girer. Yukarıdan helikopterlerle attığınız suyun yarısı zaten yere inmeden buharlaşır ve yangını söndürmez. Yangını yere indirir yani ağacın tepesinden yere indirir. Yerdeki yangını da kara ekipleri sular. Burada da insan unsuru devreye giriyor”

“İŞÇİLER ÇIKARTILDI YANGIN OLURSA BUNU KİM SÖNDÜRECEK?

“Çünkü orman teşkilatında son 4 yılda 7 bin işçi emekli oldu ve yerine işçi alınmadı. Yerini işçi alınmadığı için yer ekipleri zayıfladı. Yer ekiplerinin zayıflaması ile yangınların söndürülmesi uzun sürüyor.  Şuanda Maliye Bakanımızın önünde 5 bin tane orman işçisinin alımıyla ilgili Orman Genel Müdürlüğünün talebi bekliyor. Sayın Bakanımızdan biran önce o talebin onaylanarak Orman Genel Müdürlüğü’ne gönderilmesini gönderilirken de ormanda 8 bin 600 geçici mevsimlik işçi var onlarla beraber orman teşkilatının komple 12 ay çalışacak kadrolu işçiye kavuşması gerekiyor. Çünkü orman teşkilatında 12 ay iş var ama işçi geçici. İşin garip tarafı iş devamlı işçi geçici. Geçici işçiyle de yangınları söndürmeniz mümkün olmuyor. Şuanda 8 bin 600 yangın işçisinin tamamı çıkışta. Hizmet akitleri askıya alındı Mart’a kadar çıkıştı. Bu arada yangın olduğu takdirde yangınları kim söndürecek? Dolayısıyla böyle bir sorunla karşı karşıyayız. Çünkü orman teşkilatı bir fabrika değil, bir üretim merkezi değil. Orman teşkilatında ve tarımda yılın 12 ayı iş var. “

“ORMAN TEŞKİLATINA EĞİTİMLİ İŞÇİ GEREKİYOR”

“Orman varlığında dünyada 47. Sıradan 26. Sıraya yükseldik. Orman varlığını arttıran nadir ülkelerden biriyiz. Bunun içinde o insanlar gece gündüz çalışıyor. Orman teşkilatında eğitimli işçiye gerek duyulur. Siz yangına sokaktan getirdiğiniz insanları sokamazsınız. Yoksa yangının ortasında kalır can kaybı olur. O nedenle orman teşkilatı tıpkı nasıl ki bir askeri savaş için eğitiyorsanız yangınlar için de orman teşkilatını eğitmeniz gerekir. Çünkü orman öyle bir varlık ki ekolojik dengeyi bozmuyor, erozyonu engelliyor, toprak kaymasını engelleyerek barajların dolmasına mani oluyor, yağmuru çekiyor, tozu tutuyor. Hepimizi biliyoruz ki çölde çok nadir yağmur yağar. Nerde daha çoktur? Orman varlığının olduğu yeşil alanların daha çok olduğu yerlerde yağmur fazladır. Siz orman varlığını yok ederseniz kuraklık meydana gelir.  Kaçak avcılık var kaçak kesim var. Bu eskiden daha fazla olurdu şimdi o kadar yok. Doğa Koruma ve Milli Parklar diye bir birimimiz var bunlar günün 24 saatinde doğayla iç içeler kaçak avcılığı minimize etmek için gayret ederler.”

“6 İŞÇİ OLMASI GEREKEN ARAZÖZDE ANCAK 3 KİŞİ VAR”

“Dolayısıyla esas olan orman varlığının arttırılmasıdır. Ormanın aynı zamanda bir ekonomik değeri var. Siz bir ormanı yakarsanız yeni diktiğiniz fidanın size 50-60 sene sonra ekonomik faydası oluyor. Burada üç tane unsur var. Bir, yangın engelleme hizmetleri yani yangın çıkmadan önce onu engellemeye yönelik hizmetler. İki, yangın söndürme hizmetleri. Üç, yangından sonra yanan yerlerin rehabilite ve imar edilme hizmetleri. Eğer siz yangını önleme hizmetlerinde gerekli başarıyı sağlayamazsanız burada maliyet var diye işçi sayısı artıyor diye bakarsınız onun bedelini yangın söndürmede harcarsınız. Çünkü bir helikopterin saatlik maliyeti 150 bin lira. Günlük 10 saat 12 saat çalıştığını düşünün bu helikopterin. Ve siz işçi yokluğunda Adana’ya Balıkesir’den işçi gönderiyorsunuz. O kamyonunun içinde Adana’daki, Maraş’taki Kastamonu’daki yangınlara Balıkesir’den İzmir’den işçi gönderiyorsunuz. Buralara destek vermek gerekiyor ancak bu işçi 1,5-2 günde oraya gidiyor. O saate kadar yangın başını almış gidiyor. Avam’ın tabiri ile ormancılarda bir tabir var: ‘Yangınları ilk bir saat içinde kontrol altına alamazsanız yangınları ya karada yada denizde söndürürsünüz.’  Dolayısıyla işçi yok, yer ekipleri yok siz ne yapıyorsunuz? Siz Balıkesir’den Adana’ya işçi gönderiyorsunuz. Zaten o kamyonun sırtında 1,5-2 günde oraya varıyor.  Dolayısıyla o işçiden ne hayır gelir. Çünkü Sayın Bakanımız sağolsun bu bir teknolojidir; ‘Yangın mahaline ihbar alındıktan sonra  12 dakikada ulaşıyoruz’ diyor. Doğru bunu 10 dakikaya da düşürebiliriz. 12 dakikada gitmek kafi olmuyor. Yangın söndürmeye giden arazözde 5+1 kişi yani 1 şoför 5 tane işçinin olması gerekiyor. Bugün 1 şoför 2 işçi bulan işletmeler öpüp başına koyuyor. İşçi yok. Dolayısıyla sizin yer ekipleriniz güçlü değilse yangını söndürmede zaafa uğruyorsunuz. O zaman ne yapıyorsunuz? Türkiye’nin her tarafından oraya işçi gönderiyorsunuz. İşçi yığdığınız zaman o bir şey ifade etmiyor. Çünkü yangın almış başını gidiyor. Onun için biz diyoruz ki orman teşkilatında uzmanlık gerektiren bir norm kadro belirlensin norm kadroya göre işçi alınsın.”

“BU İNSANLAR NE YİYECEK NE İÇECEKLER?”

“İşin bir garip tarafı var. İşçi emekli olduğu zaman kadroda emekli oluyor, işçi rahmetlik olduğu zaman kadro da rahmetlik oluyor. Biz diyoruz ki orman teşkilatında sürekli bir iş var, 12 ay iş var, burada norm kadro belirlensin buna göre 12 ay çalışacak kadrolu işçi alınsın. İşçi emekli olduğu zaman hemen işçi alınsın çünkü iş devam ediyor. Orman yangınları sürüyor, fidan dikme sürüyor. Bir çember düşünün bir taraftan başlarsınız dolandığınız zaman yine yangınlara gelirsiniz. Çünkü bir taraftan yangınlara gidiyorsunuz, üretim  yapıyorsunuz, şuan mesela üretim sezonu. Siz yazın ağaç kesemezsiniz. Üretim sezonu dediğimiz zaman ağaç bir defa üşümesi lazım, suyu çekmesi lazım ki siz orada ürettiğiniz kereste verimli olsun. Aksi takdirde verimli olmuyor. Şimdi kesim bitiyor fidan dikimi başlıyor fidan dikimi bitiyor yangın başlıyor yangın bitiyor yanan yerlerin tekrar rehabilitesi gerekiyor. Sürekli iş var. O nedenle orman teşkilatında geçici işçi ile çalışmak mümkün değil. Şuanda kadro bekleyen 8 bin 600 geçici işçi var. Bunlara şimdi ‘2 ay sonra görüşürüz’ dendi. Şimdi bu insanları ne yiyecek, ne içecekler. Ayrıca işler de devam ediyor. O yüzden öncelikle bu 8 bin 600 arkadaşımıza kadrolarının verilmesi akabinde Maliye Bakanımızın o 5 bin talebini biran önce onaylayarak gönderilmesini istiyoruz. Öte yandan  onayın gelmesi yetmiyor ilana çıkacaksınız işçiyi alacaksınız bu işçiyi eğiteceksiniz ki yangın sezonuna hazırlayasınız. “