Değerlendirme toplantısının sonuç bildirgesi şu şekildedir;

6 Şubat 2023 tarihinde meydana gelen ülkenin güneydoğusunu vuran deprem felaketinden dolayı üzüntülerini paylaşan 21 ülkenin temsilcileri, Türkiye’nin acı kayıplarından dolayı büyük üzüntü duyduklarını dile getirmişlerdir.

Türkiye’nin bu güne kadar hiçbir dünya ülkesinde yaşanan acı olaylara seyirci kalmadığının altı çizilmiş,  özellikle bu nedenden dolayı Türkiye’nin her zaman yanında bulunmanın, bütün dünya ülkeleri açısından büyük bir sorumluluk ve görev teşkil ettiği vurgulanmıştır.

Bu meyanda, deprem felaketi dolayısıyla Türkiye’ye yapılacak uluslararası yardım ve dayanışmanın önemine işaret edilmiştir.

Dünyada insanın ve insanlığın barış içerisinde yaşaması gerektiği gerçeği ile yola çıkılarak, başta Ukrayna, Filistin gibi pek çok dünya ülkesinde yaşanan savaşların son bulması gerektiği, başta çocukların ve kadınların yaşanan bu acılar karşısında en büyük acıyı çektikleri vurgulanmıştır.  

Tarım sektöründe dünyanın tahıl tedariğini oluşturan Ukrayna’nın, yaşanan savaş felaketinden dolayı üretimde, eğitimde, sağlıkta, tarım ve hayvancılıkta gerçek potansiyelini yitirdiği, arz talep noktasında üçte ikilik büyük bir kayıp yaşadığı, kalan üçte birlik potansiyelle ayakta durmaya çalıştığı dile getirilmiştir.

Süre gelen savaşların dünyaya, ülkelere acıdan başka bir şey katmadığının altının çizildiği sonuç bildirisinde, Kosova, Bosna Hersek, Azerbaycan örneklerinde de görüldüğü gibi savaşların acı yüzünü gören, acıları en derinden paylaşanların orada yaşanan insanlar olduğu vurgulanmıştır.

Sendikacılık noktasında; önceliğin, sivil toplum örgütlerinin birlikteliğinden geçtiği, sendikaların devletlerden çok önce, birer elçilik gibi çalışması hususunda gerekli adımların atılmasının önemi dile getirilmiştir.

Hiçbir dünya ülkesinde çocukların, annelerin gözyaşı dökmemesi, devletlerarası anlaşmazlıkların, çıkar savaşlarının bedelini masumların ödememesi gerektiği hatırlatılmıştır.

Ukrayna ve Rusya arasında nasıl ki orantısız güç ile bir savaş yapılıyorsa, bu savaşın benzerinin İsrail- Filistin için de geçerli olduğu, savaşların insani ayırımcılığa sebep olmadan ölüm getirdiği ve dünyanın neresinde olursa olsun savaşların artık son bulması gerektiğinin altı çizilmiştir.

Ülkeler arası sendikacılığın gelişmesi adına tecrübe paylaşımları noktasında sürekli temas halinde olunması gerektiği dile getirilmiştir.

Dünya ülkelerinde yaşanan iklim değişikliğinden dolayı doğada yaşanan adaptasyon sorunları karşısında sürekli temas halinde olunmasının önemi vurgulanmıştır.

Toplumlar arası en büyük sorunlardan biri olan ‘toplum bilinci’ noktasında tecrübe paylaşımlarının daha da sıklaştırılması önemine atıfta bulunularak, ormanlık alanların toplumun nefes kaynağı olduğu her alanda ve koşulda dile getirilmesi gereken önemli bir husus olduğu dile getirilmiştir.

Sivil toplum örgütleri ile işverenler arasında oluşan sorunlardan dolayı sendikalara üye olmak istedikleri halde, işverenlerce korkutulan çalışanların işleri ile tehdit edilmemesi gerektiği hatırlatılmıştır.

Bazı ülkelerde ekonomik sorunlardan dolayı, insanların evlerini ısıtma çabasının ormanlara zarar verdiği, yakacak ve ahşap ihtiyacından dolayı doğanın tahrip edildiği, bu hususun gelecekte daha büyük sorunlara sebep olacağı dile getirilmiştir.

Dünya barışının öncelikle sivil toplum örgütleri tarafından yapılacağının altı çizilerek, dünya barışının ayak izlerini sendikaların ve sendikacılığın oluşturduğu vurgulanmıştır.

Demokrasinin her alan ve koşulda bütün dünya ülkeleri için ortak bir tema olmasının önemine dikkat çekilmiş, dünya devletlerinin din, dil, renk ve bakış açısı farklılığının, bir zenginlik olarak görülmesi gerektiği hatırlatılmıştır.

Politik mücadeleler sonucunda oluşan sendikal reaksiyon, bugün birçok dünya ülkesinde başarılı iş gücü alanları oluşturmuştur. Çalışanları huzurlu olan toplumlarda ülkenin de huzurlu olduğu görülmüş, huzurlu bir toplumda da işçinin üretime olan katkısı daha büyüktür vurgusu yapılmıştır.

Ülke ve sendika yönetimleri noktasında cinsiyet ayırımcılığının yapılmaması, donanım ve becerinin cinsiyet engeli ile zarar görmemesi gerektiği, kadınların sendikal örgütlenmede görev almaları hususunda kararlılık dile getirilmiştir.

21 ülke temsilcileri ve Öz Orman İş Sendikası Genel Başkanı Settar Aslan ile sendika yöneticilerinin katılımıyla gerçekleşen değerlendirme toplantısında, bu ve buna benzer toplantıların daha sık bir şekilde yapılması gerektiği vurgulandı.

Ülkeler arası işbirliği ve tecrübe paylaşımlarının, sendikal vizyonu geliştirmek adına önemli olduğuna da işaret edildi.

Türkiye ve dünya kamuoyuna saygı ile duyurulur.