15 Temmuz 2016 gecesi, tarihimizin en karanlık gecelerinden biri yaşandı. Aziz milletimiz; namluların halkına çevrildiği, uçakların meclisi bombaladığı, tankların sokaklarda ezip geçtiği o ihanete karşı, göğsünü siper ederek büyük bir destan yazdı.
Bugün, o destansı direnişin üzerinden 9 yıl geçti. Unutmadık. Unutmayacağız. Unutturmayacağız!
Milletin vergisiyle alınan silahları millete çeviren hainler, sadece bir darbe girişiminde bulunmadı. Aynı zamanda milli iradeye, demokrasiye, ezana, bayrağa ve bağımsızlığa kastetti. Ancak o gece, sokaklara dökülen milyonlar, genciyle yaşlısıyla, kadınıyla erkeğiyle; “Söz konusu vatansa, gerisi teferruattır” diyerek tarih yazdı. Bu millet, sadece bir darbe girişimini değil, aynı zamanda emperyalistlerin kurduğu büyük oyunu da bozdu.
Öz Orman İş Sendikası olarak, 15 Temmuz direnişini bir demokrasi manifestosu, bir milletin yeniden doğuşu olarak görüyoruz. O gece hayatını kaybeden tüm şehitlerimize Allah’tan rahmet diliyoruz. Gazilerimize minnetle, şükranla eğiliyoruz.
15 Temmuz, bu ülkenin hafızasına kazınmış bir uyanıştır. Ve bizler, emekçilerin onurlu temsilcileri olarak, “söz konusu vatan olduğunda geride durmayan” bir duruşun mirasçılarıyız. Çünkü biz biliyoruz ki; orman işçisinin baltası da, yüreği de bu vatan içindir.
Bugün, 9 yıl önceki kararlılıkla sesleniyoruz:
Devletimize, milletimize, bayrağımıza, demokrasimize uzanan her eli kırmaya; her ihanete karşı durmaya; her karanlığa karşı aydınlık olmaya devam edeceğiz.
15 Temmuz’u sadece anmak değil, anlamak ve anlatmak sorumluluğundayız.
Çünkü bu milletin mayasında ihanet değil, sadakat vardır. Korkaklık değil, cesaret vardır. Esaret değil, bağımsızlık vardır!