Hak-İş Konfederasyonu Genel Başkan Yardımcısı ve Öz Orman-İş Sendikası Genel Başkanı Settar Aslan, siyasî istikrar ve hızlı kalkınma için, Türkiye'nin Cumhurbaşkanlığı Sistemi'ne geçmesinin yararlı olacağını söyledi.

Kon TV'de 31 Ocak 2017 günü yayınlanan ve Çetin Altan'ın hazırlayıp sunduğu 'Ankara Konuşuyor' programına canlı yayın konuğu olan Settar Aslan, önümüzdeki Nisan ayında yapılması beklenen Anayasa değişikliği referandumunda Türk Milleti'nin 'Evet' oyu vereceği tahminini dile getirdi.

Adına 'Parlamenter Sistem' denilen mevcut yapının Türkiye'yi taşıyamadığını belirten Aslan, şunları söyledi:

"Cumhurbaşkanlığı Sistemine geçişi gerekli kılan 2 önemli gerekçe olduğunu düşünüyorum: 94 yıllık deneyim, mevcut sistemin, siyasî istikrarı sağlamada yetersiz kaldığı ve her an siyasî krizler çıkarmaya yatkın olduğunu göstermiştir. Ortalama her 17.3 ayda bir hükümet değiştirmişiz. Bu, tam anlamıyla 'istikrarsızlık' demektir. Cumhurbaşkanlığı Sistemine geçiş ihtiyacının ikinci önemli nedeni, 'kuvvetler ayrılığı' ilkesinin doğru dürüst uygulanmasıdır. Adına 'Parlamenter' dediğimiz sistemde, 'Yasama' erki ile 'Yürütme' erki iç içe geçmiş durumdadır. Millet sandığa gittiğinde, yalnızca 'YASAMA' organı için seçim yapmaktadır. Yasama organı, daha sonra kendi içinden 'YÜRÜTME' organını çıkarmaktadır. Dolayısıyla mevcut sistemde 'Kuvvetler Ayrılığı' değil, 'Kuvvetler Birliği' söz konusudur. Referanduma sunulan 'Cumhurbaşkanlığı Sistemi', Yasama ve Yürütmeyi kesin çizgilerle birbirinden ayırmaktadır. Seçmen Hükümeti kurması için falan partinin 'Cumhurbaşkanı Adayına' oy verirken, milletvekilliği için de başka bir partinin adayına oy verebilecektir. Buradan bakıldığında, Cumhurbaşkanlığı Sistemi, hem 'Cumhuriyet' kavramının ruhuna, hem de Demokratik düzene daha uygun görünmektedir."

15 TEMMUZ DARBE-İŞGAL GİRİŞİMİ

Settar Aslan, Türkiye'nin 15 Temmuz 2016'da bir darbe-işgal girişimine maruz kaldığını anlatarak, "Türkiye, 1909'dan beri 5 darbe ve sayısız darbe girişimi yaşadı. 15 Temmuz'daki girişim, önceki darbelerden farklıydı. Yalnızca 'yönetime geçici el koyma' amaçlı bir girişim değil bunun çok ötesinde, ülkeyi ve milleti işgal teşebbüsüydü. Muhtemelen dünya tarihinde ilk defa bir millet, kendisine yapılmak istenen 'darbe/işgal' girişimine karşı, deyim yerindeyse bir 'millî irade devrimi' yaptı. Milletin, kendi varlığına ve egemenliğine darbe vurulması girişimine karşı, silahsız ve şiddet içermeyen şekilde yaptığı bu devrim dünya demokrasi tarihine altın harflerle yazılacak bir başarı öyküsüdür." şeklinde konuştu.

ULUSLARARASI DEMOKRASİ KONGRESİ

Genel Başkan Aslan, Öz Orman-İş'in 2-4 Mart 2017 tarihlerinde '15 Temmuz Darbe Girişimi-Küresel Satranç' adıyla Uluslararası Demokrasi Kongresi düzenlediğini de ifade ederek, şu bilgileri aktardı:

"15 Temmuz gerçeklerini tersyüz etmek isteyen FETÖ ve destekçileri, yurtdışında ülkemiz aleyhinde kirli propaganda yürütmektedir. 15 Temmuz gerçeklerini yurtdışına anlatmak için, hepimize görev düşmektedir. Tabi, çok sayıda ülkeye gidip orada bu gerçekleri anlatmak kolay değil. Biz de, farklı ülkelerdeki dengimiz olan sendikaların yöneticilerini Türkiye'ye davet edip, 15 Temmuz gerçeklerini anlatmak istedik. Kongreye katılım konusunda, şu ana kadar 46 ülkeden olumlu cevap aldık. Bu sayının 50'ye ulaşmasını bekliyoruz. Kongrede çok sayıda akademisyen, siyasetçi, gazeteci ve sivil toplum önderi konuşma yapacak. Ayrıca yurtdışından da bazı önemli isimleri konuşmacı olarak davet ettik. Kongrenin ilk günkü oturumunu, çok sayıda üyemizin de katılımıyla, büyük bir buluşma şeklinde yapacağız. İkinci ve üçüncü günkü oturumlarda ise, 15 Temmuz darbe-işgal girişiminin demokrasi, ekonomi, uluslararası ilişkiler, sivil toplum ve medya üzerindeki yansımalarını tartışmaya açacağız."

GEÇİCİ İŞÇİLER KADRO BEKLİYOR

Programda, çalışma hayatı ve emekçilerin sorunlarına da değinen Settar Aslan, bugün için en önemli sorunun, kamuda çalışanların 'kadro sorunu' olduğunu ifade etti. AK Parti'nin, son seçim öncesinde kadro sözü verdiğini hatırlatan Aslan, özetle şunları söyledi:

"Hükümet kadro sözü verdi, fakat araya 15 Temmuz olayı ve Suriye-Irak savaşları girince, bu konu soğudu. Biz, kamudaki taşeron işçilerin, 'işçi' statüsü bozmaksızın kadroya alınmasını istiyoruz. Toplam sayıları 25 bin dolayında olan geçici işçilerimiz de kadro bekliyor. Orman Teşkilatında yılın tamamında yapılması gereken işler olduğu halde, buradaki işçilerimiz, senenin yarısında çalıştırılıyor, diğer yarısında işsizliğe terk ediliyor. Orman Teşkilatımızın, bu insanların işgücüne ihtiyacı var. 5620 Sayılı Yasadan kaynaklanan kısıtlama ortadan kaldırılarak, bu işçilerimizin tüm yıl boyunca istihdamı sağlanmalıdır. Bizler, çalışmadan maaş alalım demiyoruz. Ormanda yapılacak çok iş var, biz de bunları yapmak istiyoruz."