Ancak, Tarım-İş'in delege seçimi duyurusu, şube kongresinin yapılacağı anlamına gelmediği gibi, Yönetim Kurulu tarafından alınan karar da bizzat kendi tüzüğüne aykırı. Tarım-İş Sendikası Tüzüğü'nün 28'inci maddesi şöyle demektedir:

"Şube Genel Kuruluna katılacak delege sayısı, Şube Genel Kurulunun yapılacağı tarihten 2 ay önce şubenin faaliyet gösterdiği işyerlerinde çalışan üye sayısı esas alınarak tespit edilir. Bu şekilde tespit edilen üye sayısı, Şube Yönetim, Denetleme ve Disiplin Kurulu asıl üyeleri dışında seçilecek delege sayısına bölünmek suretiyle bulunacak nispete göre işyerlerinden Şube Genel Kuruluna katılacak delegeler seçilir."

Yani buna göre önce Şube Genel Kurul tarihinin belirlenip, ilan edilmesi ve bu tarihten 2 ay öncesinde delege seçimlerinin tamamlanması gerekmektedir. Tarım-İş Tüzüğüne göre Şube Genel Kurul tarihi belirlenmemişken delege seçimi yapmanın hukukî bir temeli yoktur. Dolayısıyla Tarım-İş Yönetim Kurulu'nun delege seçimi kararı, hukuken yok hükmündedir.

Eğer gerçekten Ceylanpınar Şube Genel Kurulunu yapacaklarsa, öncelikle Şube Genel Kurul tarihini belirleyip duyurmaları ve kongre tarihinden 2 ay öncesine denk gelecek şekilde de delege seçimlerini yapmaları gerekir. Aksi halde delege seçimleri hukuken geçersizdir.

Dolayısıyla Tarım-İş Sendikası yönetiminin Ceylanpınar Şubesi için delege seçimi kararı alması ve Şube Genel Kurulunu yapacağını açıklaması, sadece Ceylanpınar'daki TİGEM emekçilerinin ayrılıp, yetkili sendika olan Öz Orman-İş'e üye olmalarını engellemeye dönük bir mavi boncuk dağıtma politikasıdır.