Öz Orman-İş’in düzenlediği ‘15 Temmuz Darbe Girişimi-Küresel Satranç’ konulu Uluslararası Demokrasi Kongresi, Başbakan Binali Yıldırım’ın da katıldığı muhteşem bir açılışla başladı. Ankara’da ATO Kongre Merkezi’nde 4 binden fazla orman ve tarım işçimizin de iştirakiyle yapılan açılış toplantısına, Orman ve Su İşleri Bakanı Prof. Dr. Veysel Eroğlu, Hak-İş Onursal Başkanı, TBMM İdare Amiri ve Çorum Milletvekili Salim Uslu, AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Hayati Yazıcı ile çok sayıda milletvekili, Ankara Valisi Ercan Topaca, belediye başkanı, bürokrat, sendikacı, 15 Temmuz şehit yakınları ve gazileri, gazeteciler ve 43 ayrı ülkeden gelen sendika ve sivil toplum kuruluşu yöneticileri de katıldı.
Kongrenin açılış konuşmasını yapan Hak-İş Konfederasyonu Genel Başkan Yardımcısı ve Öz Orman-İş Sendikası Genel Başkanı Settar Aslan, 4 konuda önemli mesajlar verdi. Konuşmasında öncelikle 15 Temmuz’da yaşanan darbe girişimini ve o sırada meydana gelen olayları aktaran Settar Aslan, devamında Öz Orman-İş’in, ‘15 Temmuz Darbe Girişimi – Küresel Satranç’ konulu Uluslararası Demokrasi Kongresini neden düzenlediğini anlattı. Aslan, Öz Orman-İş’in, konuyu uluslararası boyutta masaya yatıran ilk sivil toplum kuruluşu olduğunu belirterek, FETÖ terör örgütü ve uzantılarının, yurtdışındaki kara propaganda faaliyetleriyle 15 Temmuz gerçeklerini tersyüz etmeye çalıştığını söyledi. Aslan, kara propagandaların da etkisiyle, Türkiye’nin müttefiki olan bazı ülkelerin ‘darbecileri değil, darbeye direnen halkı ve demokratik yolla seçilmiş Hükümeti suçladığını’ anlatarak, “İşte bu yüzden, 15 Temmuz gerçeklerini, uluslararası partnerlerimize burada bizzat anlatmak istedik.” dedi.
REFERANDUM TAVRI
Türkiye’nin Cumhuriyet tarihi boyunca 65 hükümet değiştirdiğini ve Parlamenter Sistemin sürekli siyasî krizler ürettiğini anlatan Settar Aslan, şöyle devam etti:
“Türkiye’nin siyasî istikrara ve hızlı kalkınmaya ihtiyacı vardır. Bu ihtiyaca; doğrudan millet iradesine dayanan CUMHURBAŞKANLIĞI HÜKÜMET SİSTEMİ’nin cevap vereceğine inanıyoruz. Parlamento üyelerini seçtiğimiz gibi, Hükümet Başkanını da doğrudan kendimiz seçmek istiyoruz. Çünkü bu, demokrasiye daha uygundur. Dolayısıyla, 16 Nisan’daki Anayasa referandumunda, oyumuz ‘EVET’ olacaktır.”
KADRO BEKLENTİSİ
Konuşmasında, yılda 5 ay 29 gün çalıştırılan üyelerimizin yaşadığı sıkıntıyı da dile getiren Settar Aslan, özetle şunları söyledi:
“Bu ateş savaşçıları; dağ başlarında, gözlerden uzak olsa da, gönüllerden uzak kalmak istemiyorlar. Her yıl 15 Mayıs’tan itibaren dağlardaki yangın nöbetine çıkan bu emekçilerimiz, ekim ayı sonlarına kadar, 7/24 yangın nöbeti tutarlar. Evlerinden, ailelerinden, çocuklarından uzakta, vatanımızın ormanlarını korumak için çaba gösterirler. Bu işçilerimiz, 15 Temmuz gecesi, milletimizin diğer fertleri gibi, bedenlerini tanklara siper ettiler. Ağır silahların namlusuna göğüs gerdiler. Orman işçilerimiz inanıyor ki, bu ülke yoksa, yaşamalarının da anlamı yoktur. Şimdi bu kardeşlerimiz, Türkiye’nin 81 ilinden, memleket sevgisiyle ve gönüllerindeki bir umutla buraya geldiler. Muhterem Başbakanım, onlar sizden bir müjde bekliyorlar.
Hükümetimiz, 2007’de 218 bin kamu emekçisine kadro vermişti. Ancak, kadro, kuruma değil de kişiye verildiğinden, emekli olan veya ayrılan işçilerin kadrosu da iptal olmaktadır. Son on yılda Orman Teşkilatında kadrolu işçi sayısı üçte bir oranında azaldı. Kadrolu işçi alamadığından, Orman Teşkilatımız, işgücü açığını, kadrosuz-geçici işçilerle kapatmaya çalışmaktadır. Oysa orman işçiliği; uzmanlık gerektiren, ağır ve tehlikeli işler sınıfına giren, vasıflı bir işçiliktir.
Orman Teşkilatımızda, senenin 12 ayı boyunca yapılacak iş olmasına ve işverenimiz de çalıştırmak istemesine rağmen, 5620 Sayılı Kanun engelinden dolayı, bu işçilerimiz yalnızca yılın yarısında çalıştırılabiliyor. Bu yüzden, Orman Teşkilatımızın yüzlerce ağır iş makinası, kadrolu işçi yetersizliğinden dolayı, yılın yarısında atıl kalmaktadır. Diğer taraftan, geride bıraktığımız 3.5 ay içerisinde, ülkemizde 500’e yakın orman yangını meydana gelmiştir. Geçici işçilerimiz bu dönemde çalıştırılmadığı için, bu yangınlara müdahale edecek yangın ekipleri bile kurulamamaktadır. Yani, ormanlarımızda iş devamlı, ama işçi geçici… Oysa; geçici iş olur, ama geçici işçi olmaz. İşte, bu salonu dolduran binlerce emekçimiz ve bizleri şu anda televizyon karşısında büyük bir merakla izleyen binlerce geçici işçi kardeşimiz… 12 ay boyunca çalışabilmek için… Evlerine yıl boyunca ekmek götürebilmek için… Siz Sayın Başbakanımızdan bir müjde, bir umut bekliyor.”
BAŞBAKAN YILDIRIM: “ÇABALARIN ŞAHİDİYIM”
Uluslararası Demokrasi Kongresi’nin onur konuğu Başbakan Binali Yıldırım, kongredeki konuşmasında, ormanlarımıza hizmet veren emekçilerin nasıl canla-başla çalıştıklarını bildiğini belirterek, şunları söyledi:
“Ormancılar, sizler!.. Fedakârca hizmet veren, alın teri döken kardeşlerimiz!.. Gözlerden ırak olabilirsiniz; ama gönlümüzden asla uzak değilsiniz. Genel Başkanınız Settar Aslan’ın, sizin sorunlarınızın çözümü için ne kadar büyük gayret gösterdiğini yakinen biliyorum, şahidiyim.”
Salonu dolduran binlerce orman-tarım emekçisinin yoğun alkış, tezahürat ve ‘Kadro’ sloganı eşliğinde konuşmasını sürdüren Başbakan Binali Yıldırım, şöyle devam etti:
“ÇÖZÜM İÇİN TALİMAT VERDİM”
“Evet, salona girdiğimizden beri, geçici orman işçilerinin sorunlarının çözümü konusunda taleplerinizi sağır sultan bile duydu. Türkiye’de mevsimlik işçi, geçici işçi, taşeron işçisi ve buna benzer kamuda var olan önemli de bir sorunumuz var. Sorunları çözerken asla popülizm yapmadık. Bundan sonra da popülizmle işimiz olmaz. Ümit verip arkasını getirmek bizim en büyük hassasiyetimizdir. Bu konuyu biliyoruz. Bunun çözümünün kolay bir iş olmadığını da biliyoruz. Ama bunun bir şekilde çözülmesi gerektiğini de biliyoruz. Onun için, herkesi mutlu edecek bir çözümü üretme konusunda, gerek taşeron işçilerimiz gerek mevsimlik işçilerimiz, gerek 4-C’lilerimiz… Bütün bu sorunları çözmek için arkadaşlarımıza gereken talimatları verdim, çalışmalarını yapıyorlar. İnşallah uygun bir çözüm mutlaka bulunacaktır. Biz hiçbir konuyu bugüne kadar çözümsüz bırakmadık, bundan sonra da bırakmayız.”
TEŞEKKÜR ve ‘EVET’
Başbakan Binali Yıldırım, Uluslararası Demokrasi Kongresi’ni düzenleyen Öz Orman-İş Sendikası’na ve Genel Başkan Settar Aslan’a teşekkür ederek, “Bu güzel etkinliği gerçekleştiren ve 15 Temmuz demokrasi mücadelemizi tekrar bütün dünyaya ve ülkemize anlatarak farkındalık oluşturan, böylesine güzel bir organizasyonu tertip eden Öz Orman-İş Sendikamıza teşekkür ediyorum. Uzaktan gelen 40’tan fazla ülke sendika temsilcilerine de ayrıca teşekkür ediyorum.” dedi.
Başbakan Binali Yıldırım, salonu dolduran ve coşkusu zirvede olan binlerce işçiye, Türkiye’nin bağımsızlığı, kalkınması, gelişmesi ve 16 Nisan referandumu için sorular sorarak, her defasında onlardan kuvvetli bir ‘Evet’ cevabı aldı.
Orman ve Su İşleri Bakanı Veysel Eroğlu, kongre açılış oturumundaki konuşmasında, Orman Teşkilatı’nda çalışan emekçilerin 15 Temmuz gecesinde, darbeye kahramanca direndiğini anlatarak, canı pahasına ülkesinin işgaline karşı çıkan tüm emekçilere teşekkür etti.
Kongrenin Onursal Başkanı olan Hak-İş Onursal Başkanı, TBMM İdare Amiri ve Çorum Milletvekili Salim Uslu, açılış oturumundaki konuşmasında, 15 Temmuz’da istiklal ve istikbaline sahip çıkan herkesin, cesaretiyle tüm dünyaya örnek olduğunu söyledi.
Öz Orman-İş’in, 15 Temmuz konusunda kapsamlı bir uluslararası kongre düzenlemesinin kutlanacak bir başarı olduğunu ifade eden Salim Uslu, bazı müttefik ülkelerin darbeye karşı çıkmak yerine ‘itidal tavsiye eden’ açıklamalar yapmasını eleştirerek, “Şimdi acılarımızı bal eyledik, Yeni Türkiye yürüyüşümüze kararlılıkla devam ediyoruz. 2007’de vesayet güçlerinin kilitlediği Cumhurbaşkanlığı seçimi düğümünü halka çözdürmüştük. Şimdi, her türlü vesayete son vermek amacıyla Hükümet sistemini değiştirmek üzere halka gidiyoruz.” diye konuştu.
Kongre açılış oturumunda bir konuşma yapan Fransa Hıristiyan İşçileri Sendikası Genel Sekreteri ve Avrupa Ekonomi ve Sosyal Komitesi Ulaşım Enerji Altyapı ve Toplum Bilgi Bölüm Başkanı Pierre Jean Coulon, Avrupalı siyasetçilerin, Türkiye’nin yaşadığı 15 Temmuz Darbe Girişimi sırasında sergilediği duyarsız ve umursamaz tavrı sert bir şekilde eleştirerek, Türk Milleti’nin, 15 Temmuz’da büyük bir demokrasi ve bağımsızlık mücadelesi verdiğini vurguladı. Coulon, konuşmasını, Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi için 16 Nisan’da yapılacak referanduma yönelik “Evet… Evet… Evet…” sözleriyle bitirdi.
15 Temmuz’da Akıncı üssü çevresinde, binlerce Kahramankazanlı hemşerisiyle birlikte darbecilere direnirken, darbeci askerlerin kurşunlarıyla ağır şekilde yaralanan ve 7.5 aydır hastanede tedavi görmekte olan öğretmen Derya Ovacıklı’nın kürsüden yaptığı konuşma, Başbakan Binali Yıldırım başta olmak üzere, salonda bulunan herkesi duygulandırdı. Ovacıklı ve Kahramankazan Belediye Başkanı Lokman Ertürk’ün organizasyonuyla kongreye katılan şehit yakını ve gaziler, salonda bulunan orman ve tarım emekçilerimizden büyük ilgi gördüler. Üyelerimiz, gazilerimizle birlikte resim çektirmek için yarışa girdiler.