Uluslararası Demokrasi Kongresi’nin ‘Darbeler ve Ekonomiye Etkileri’ başlıklı üçüncü oturumunda açış konuşmasını, Maliye Bakan Yardımcısı Dr. Cengiz Yavilioğlu yaptı. Darbecilerin, millet egemenliğine karşı bir ‘vesayet rejimi’ kurduğunu ifade eden Yavilioğlu, şunları söyledi:
VESAYET KURUMLARI
“Egemenlik kayıtsız şartsız milletin olmasına rağmen, egemenliği kullanacak bazı anayasal kuruluşlar oluşturmuşlardır. Bunlar, birer vesayet aracı haline gelmiştir. Milli Güvenlik Kurulu, Anayasa Mahkemesi, milli iradeyi denetim altına alan kuruluşlar olarak öngörülmüştür. Hatta Cumhurbaşkanlığı makamı bile, seçilmiş demokratik yönetimi baskılama aracı olarak öngörülmüş. Bu durum vesayettir, demokratik bakımdan geriye gidiştir. 16 Nisan’da yapılmak istenen, bu yanlışı düzeltmek ve vesayetçi anlayışa son vermektir. Artık millet, vesayet düzeninden çıkmak, iradesini seçtiği yöneticiler aracılığıyla kullanmak istiyor.”
Türk Milletinin, kendisine ve seçtiklerine karşı yapılmak isteyen darbeye, kanıyla, canıyla karşı koyduğunu hatırlatan Dr. Yavilioğlu, darbelerin ve koalisyon hükümetlerinin Türkiye ekonomisini sürekli geriye götürdüğünü ve vatandaşların, darbeler sonrasında ortaya koyduğu siyasî tavırla, kendisine karşı yapılan darbeye olan duruşunu gösterdiğini bildirdi.
ÇALINAN BÜYÜME
Panelin moderatörlüğünü yapan Sabah Gazetesi Yazarı Dr. Şeref Oğuz, Türkiye’de yapılan darbelerin ülke ekonomisini çökertmeyi amaçladı söyledi. Dr. Oğuz, buna rağmen Türk Milletinin gösterdiği direnç sayesinde darbelerin savuşturulduğunu, fakat bunun ekonomik maliyetleri olduğunu ifade ederek, “Şükür, yıkılmadık ayaktayız. Ama bunun büyük bir maliyeti var. 15 Temmuz darbe girişiminin, fırsat maliyetleri hariç 300 milyar dolar zararı olduğu hesaplanıyor. Ve Türkiye’nin büyümesi çalınmış durumda.” şeklinde konuştu.
KONUKLARA ÇAĞRI
Panelde konuşan MÜSİAD Ankara Başkanı İlhan Erdal, 15 Temmuz darbe girişiminin, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın hızlı müdahalesi ve halkın direnciyle kısa sürede atlatıldığını anlatarak, yabancı konuklara hitaben şunları söyledi:
“FETÖ yapılanmasının verdiği zararları, sizler yurt dışında, bizler de Türkiye’de görüyoruz. Onlar, Türkiye’nin istikrarsız ve sürekli terörle muhatap olan, güvensiz bir ülke gibi algılanması için çalışıyorlar. Sizlerin, Türkiye’nin huzurlu ve güvenli bir ülke olduğunu bizzat yerinde görmeniz çok önemli. Ülkenizde temsil ettiğiniz sivil toplum örgütleri adına, bizleri kendi ülkenize davet etmeniz halinde, oraya gelip Türkiye’nin gerçeklerini sizlere anlatmaya hazır olduğumuzu belirtmek isterim. Ayrıca, ülkeleriniz ile Türkiye arasındaki ticareti geliştirmek ve işbirliği yapmak istiyoruz. Birlikte hukukumuzu, ekonomilerimizi, demokrasimizi geliştirebilir, kalkınma için birbirimize destek verebiliriz. Türkiye, ileri teknoloji ve katma değerli üretim noktasında hayli mesafe almış bulunuyor. Bu bakımdan, birlikte çok şey yapabileceğimize inanıyorum.”
“DARBE YAPMAYI KİMSE AKLINDAN GEÇİREMEZ”
Paneldeki konuşmasına, “Burada, bir sendikanın yapabileceği mükemmel bir organizasyonu görüyorum. Bu anlamda Öz Orman-İş Sendikasına ve katkıda bulunan TİKA’ya teşekkür ediyorum.” sözleriyle başlayan, Türkiye İhracatçılar Meclisi (TİM) Yönetim Kurulu Murat Akyüz, “Ekonomimiz, 15 Temmuz’un olumsuz etkilerini kısa zamanda ortadan kaldırmanın yolunu buldu. Her türlü olumsuzluğa rağmen, ihracatını artırmayı başardı. Şu anda ihracatımız, darbenin yapıldığı haftadakinin çok üzerine çıkmış bulunuyor.” dedi.
Akyüz, ekonomide şu an yürütülen en büyük mücadelenin işsizliğe karşı yürütülen mücadele olduğunu, bu konuda, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın başlatmış olduğu kampanyanın, özel sektör olarak kendilerini gayretlendirdiğini söyledi.
Murat Akyüz, 2016 gibi bir yılda 15 Temmuz gibi bir darbe girişiminin olmasının herkesi şaşırttığını da ifade ederek, “Ne olursa olsun, millet iradesinin dışına çıkılmayacaktır. Halkımız, iradesine ve demokrasiye nasıl sahip çıkacağını gösterdi. Bu saatten sonra hiç kimse, darbe yapmayı aklından bile geçiremez.” şeklinde konuştu.
“KAVGA YERİNE UZLAŞMA ÖNEMLİ”
Panelde, Türkiye İşveren Sendikaları Konfederasyonu adına konuşan TİSK Ekonomi Danışmanı Prof. Dr. Ömer Faruk Çolak, 15 Temmuz darbe girişiminde bulunanların, küresel yapılanla olan ilişkilerinin görmezden gelinemeyeceğini belirterek, Türkiye’nin bu konuda yeni politikalar ve kurallar geliştirmesi gerektiğini söyledi.
Prof. Dr. Çolak, yüzde 3 civarındaki mevcut ekonomik büyüme oranlarının Türkiye’ye yetmeyeceğini anlatarak, ekonomik büyümenin yukarılara, yüzde 5’in üzerine çıkması gerektiğini ve Türk ekonomisinin bunu becerecek güce sahip olduğunu söyledi.
Ekonomik büyümede işçi ve istihdamın önemine dikkat çeken Prof. Dr. Çolak bu anlamda kadınların işgücüne katılım oranının yüzde 25’lerden yüzde 33’lere yükselmesinin olumlu bir gelişme olduğunu, ayrıca, uzun zamandır çalışma hayatındaki sorunları kavga ederek değil, konuşarak çözüyor olmanın, ekonomiye güven bakımından çok önemli olduğunu bildirdi.
Prof. Dr. Çolak, “Darbe girişiminden çok şey öğrendik, neler yapabileceğimizi gördük. Ve bundan sonra, kimsenin böyle şeylere girişemeyeceğini göstermiş olduk.” diye konuştu.