ANASAYFA / Başkandan Haberler / Hak-İş 37. Kuruluş Yıldönümü Konuşması
Hak-İş 37. Kuruluş Yıldönümü Konuşması
ÖZ ORMAN-İŞ BASIN MÜŞAVİRLİĞİ - 21.10.2012 13:18

Hak-İş 37. Kuruluş Yıldönümü Konuşması

21.10.2012 13:18

Sayın Bakanlarım,

Sayın Genel Başkanım,

Değerli Akademisyenler ve Bürokratlar,

Kardeş Sendikalarımızın Kıymetli Yöneticileri,

Medyamızın Güzide Temsilcileri,

Sevgili Emekçi Kardeşlerim...

 

Hepinizi sevgi ve saygıyla selamlıyorum.

 

37. yaş gününü kutlayan Hak-İş Konfederasyonu, Türk Sendikacılık Hareketi içinde farklı ve özel bir yere sahiptir.

 

Konfederasyonumuz bu farklılığını; Genel Kurullarında ve Kuruluş Yıldönümü kutlamalarındaki doyurucu etkinlikleriyle de göstermektedir.

 

Hak-İş, sendikacılığı ideolojik bir bakış açısıyla değil; milyonlarca emekçinin ihtiyaç ve beklentileriyle şekillendirmektedir.

 

Çatışmacı anlayış yerine, uzlaşmacı anlayışı ikame eden Hak-İş, ‘uzlaşmayı’ bir ‘zaaf’ değil, ortak menfaatlerin gereği saymaktadır.

 

Hak-İş mücadelesini; işçi ve işverenin birbirine düşman olmadığı; tam tersine aynı geminin yolcuları olduğu gerçeğini göz önünde bulundurarak yürütmektedir.

 

Hak-İş, ülkemiz sendikacılığının ancak yeni fikirlerin yanında, barışçı fakat etkili eylemlerle yol alabileceğine inanmaktadır.

 

Hak-İş, 12 Eylül Darbecilerinin üzerimize bir deli gömleği gibi giydirdiği Anayasal düzenin ve özellikle de çalışma mevzuatının değiştirilmesi için büyük mücadeleler yürütmüştür.

 

Hak-İş’in bu barışçı fakat etkili sendikacılık çabaları, meyvelerini vermektedir.

 

2010 yılında yapılan Anayasa değişikliği referandumunda, bazı işçi ve işveren kuruluşları mahcup bir eda ile ‘Hayır’ derken; Hak-İş tüm üyeleriyle birlikte ‘Demokrasi için EVET’ deme yürekliliğini göstermiştir.

 

Hak-İş’in bu yürekli tavrının değeri, bugün daha iyi anlaşılmaktadır.

 

TBMM’de geçen hafta kabul edilen Toplu İş İlişkileri Yasasında da Hak-İş’in büyük emekleri vardır.

 

Yasanın, Türkiye’deki emeğin beklentilerini karşılayacak şekilde hazırlanması için, geride kalan 3 yıl boyunca, Hak-İş olarak büyük bir çaba harcadık.

 

Başta işveren kesimi temsilcileri olmak üzere, Toplu İş İlişkileri Yasasını engellemek isteyen çok sayıda kişi ve kuruluş oldu.

 

Zaman zaman bu tür engellerin işçi sendikalarından kaynaklanması ise ibret vericiydi.

 

Hak-İş, tüm bu engelleri aşmak için, tüm gücünü kullanarak, deyim yerindeyse ‘tam saha pres’ yaptı.

 

Elbette Türkiye Büyük Millet Meclisi’nden geçen yasa, bizim arzu ettiğimiz ‘ideal’ bir yasa değildir.

 

Yasanın bizi tatmin etmeyen birçok yönü bulunuyor.

 

Neticede bu yasa, sosyal taraflar ve Hükümetin üzerinde uzlaştığı bir metindir.

 

Bununla birlikte, Toplu İş İlişkileri Yasası, ülkemiz emekçileri adına, ileriye doğru atılmış büyük bir adımdır.

 

Yasa, sendikal örgütlenmenin tabana yayılması noktasında önemli kolaylıklar ve kazanımlar sağlamaktadır.

 

Diğer taraftan, bu yasayla, 12 Eylül Darbesinin getirmiş olduğu çalışma mevzuatının değiştirilmesi bile başlı başına bir ‘devrim’ kabul edilmelidir.

 

 

Saygıdeğer misafirler, değerli emekçiler...

 

Bugünün dünyasında hak mücadelesi, sadece millî sınırlar içine hapsolunarak yürütülemez.

 

Bu mücadelenin ‘uluslararası’ ve ‘evrensel’ boyutları da bulunmaktadır.

 

Emek mücadelesinde dünyanın birikiminden alabildiğine yararlanan Hak-İş, bir yandan da ‘bu topraklara ait olduğu’ gerçeğini gözardı etmeyen bir anlayışa sahiptir.

 

Hak-İş, evrensel gerçekleri benimserken, bu ülkenin millî ve manevî değerlerini de gözardı etmemektedir.

 

Kuşkusuz bu ‘evrensel’ ve ‘yerel’ boyutları dengeli ve istikrarlı çizgide buluşturması, Hak-İş’e Türk çalışma hayatında farklı ve mümtaz bir konum sağlamaktadır.

 

İnsana değer veren, insanî nitelikleri faaliyetlerinin merkezine oturtan Hak-İş, tüm eylemlerinde, insan hak ve özgürlüklerinden yana bir tutum sergilemektedir.

 

‘Devlet’i, toplumun vazgeçilmez bir şemsiyesi kabul ederken, bireyin hak ve özgürlüklerini her zaman savunmaktadır.

 

Saygıdeğer misafirler, sevgili emekçiler...

 

Bizler emeğin temsilcileriyiz. Ekmeğimiz ve özgürlüğümüz, üzerine en fazla titrediğimiz değerlerimizdir.

 

Yaşadığımız deneyimler, ekmeğimizi ve özgürlüğümüzü, ancak demokrasi ve istikrar içinde koruyabileceğimizi öğretti bize.

 

Siyasî istikrarın bozulduğu ve demokrasinin askıya alındığı dönemler, sadece özgürlüğümüzü tehlikeye sokmakla kalmadı, ekmeğimizi de tehdit etmiştir.

 

Her durumda, ‘ekmek-barış-özgürlük’ gibi değerlerin, ancak ‘kâmil bir demokrasi’ içinde ve ‘siyasî-ekonomik istikrar’ ortamında vücut bulacağından en küçük bir kuşkumuz yoktur.

 

Dolayısıyla biz Hak-İş camiası olarak, ‘inadına demokrasi’ diyoruz.

 

 

Saygıdeğer Misafirler, Kıymetli Kardeşlerim...

 

Konfederasyonumuz HAK-İŞ’in 37. Kuruluş Yıldönümü dolayısıyla yürütmekte olduğumuz çalışmaların, ülkemizdeki örgütlü emek mücadelesine katkı sağlayacağına inancıyla, hepinizi sevgi ve saygıyla selamlıyorum.

MUHATAP KURULUŞLAR



Kişisel Verileri Koruma Kanunu - Aydınlatma Metni