ANASAYFA / Başkandan Haberler / Genç Ormancılar Yarışması Konuşması
Genç Ormancılar Yarışması Konuşması
ÖZ ORMAN-İŞ BASIN MÜŞAVİRLİĞİ - 18.09.2018 14:17

Genç Ormancılar Yarışması Konuşması

18.09.2018 14:17

Rusya Federal Orman Ajansı’nın saygıdeğer direktörü,

Ülke ve dünya ormancılığına hizmet eden kıymetli insanlar,

Farklı ülkelerden buraya kadar gelerek, bu güzel buluşmaya katkı veren genç arkadaşlarım…

Hepinizi ülkem Türkiye, temsil ettiğim orman emekçileri ve şahsım adına sevgi ve muhabbetle selamlıyorum…

Bu güzel uluslararası buluşmanın, amacına uygun bir başarıya ulaşması temennisiyle sözlerime başlamak istiyorum.

Saygıdeğer Direktör, Kıymetli Katılımcılar…

Yaşadığımız gezegen, küresel bir köy haline gelmiştir.

Doğal olarak, çevre sorunları da küresel ölçek kazanmıştır.

Yerkürenin herhangi bir noktasında yaşanan bir orman yangını, dünyanın her köşesini ilgilendirmektedir.

Yeryüzü kıtalarından birindeki bir hayvan ya da bitki türünün yok olması, tüm insanlık için bir kayıp olmaktadır.

Yani çevre ve doğanın gördüğü tahribat, bütün insanlığa bir zarar fatura etmektedir.

Aynı şekilde, dünyanın herhangi bir köşesinde tabiat varlığımıza yapılan en küçük bir katkı da, hepimizin kazanç hanesine yazılmaktadır.

Değerli Katılımcılar…

 

  • İzninizle, kendi ülkem Türkiye’deki çevre ve ormancılık faaliyetleri konusunda birkaç kısa bilgi sunmak istiyorum:
  • Türkiye, dünyada orman varlığını artırmakta olan az sayıdaki ülkelerden birisidir.
  • Başta sendikamızın temsil ettiği orman emekçilerimiz olmak üzere, Türkiye’deki tüm ilgililer, doğamızın ve orman varlığımızın korunması ve geliştirilmesi için ciddi bir çaba göstermektedir.
  • Bu çaba neticesinde Türkiye, son 35 yılda orman varlığını yaklaşık yüzde 10 oranında artırmıştır.
  • 1973 yılında 20.2 milyon hektar olan Türkiye orman varlığı, bugün 22.3 milyon hektarı aşmıştır.
  • Türkiye’nin toplam yüzölçümünün yüzde 28’i ormanlık alanlardan oluşmaktadır.
  • Ülkemiz ormanlarının yüzde 65’i, yangına karşı çok hassas olan Akdeniz kuşağında yer almaktadır.
  • Dolayısıyla ormanlarımızı korumak ve geliştirmek için, çoğu ülkeden daha fazla emek ve çaba harcamamız gerekmektedir.

 

Değerli Katılımcılar…

 

  • Elbette ülkelerimiz, orman, çevre, doğa, flora ve fauna varlıklarının korunması ve iyileştirilmesi yolunda kendi mücadelelerini yürütmektedir.
  • Bununla birlikte, karşı karşıya bulunduğumuz sorunların ‘küresel ölçekli’ olması, bu sorunlarla mücadeleyi de ‘küresel ölçekli’ düşünmemizi gerektirmektedir.
  • Dolayısıyla, şu anda burada icra etmekte olduğumuz etkinlik ve benzeri çalışmaları, küresel mücadelenin bir parçası olarak görmekteyiz.
  • Gezegenimizin doğasını korumak üzere birçok uluslararası girişim ve hukukî düzenleme olduğunu biliyoruz.
  • Bu alandaki kurumsal yapılardan birisi de, Birleşmiş Milletler Çölleşmeyle Mücadele Anlaşması, yani UNCCD’dir.
  • Bu anlaşmaya, Birleşmiş Milletler üyesi 195 ülke taraftır.
  • UNCCD, her iki yılda bir farklı bir ülkede, Çölleşmeyle Mücadele Ortaklar Konferansı (COP) düzenlemektedir.
  • Genel Başkanı olduğum Öz Orman-İş Sendikası, UNCCD nezdinde akredite olan tek sendikadır.
  • Öz Orman-İş olarak, 2013’te Namibya’da yapılan COP-11 konferansına katılarak, ülkemizin emek ve sivil toplum kesimini temsil ettik.
  • 2015’te Türkiye’de gerçekleştirilen COP-12 konferansına ise çok daha aktif bir katılım sağladık.
  • Konferansa akredite sendika sıfatıyla, özellikle Afrika’daki partner sendikalarımızı konferansa davet ederek, onlarla çeşitli etkinlikler organize ettik.
  • Ayrıca Türkiye’den bazı Sivil Toplum Kuruluşları ile birlikte bazı toplantılar düzenledik.
  • Böylelikle çevre, orman ve doğamızın korunması yolundaki düşünsel çalışmalara önemli katkılar sağladık.

 

Saygıdeğer Direktör, Kıymetli Katılımcılar…

 

Bir Kızılderili atasözü şöyle der:

“Son ırmak kuruduğunda, son ağaç yok olduğunda, son balık öldüğünde; beyaz adam paranın yenmeyen bir şey olduğunu anlayacaktır.”

 

Türk Kültüründe,

“Bakarsan bağ, bakmazsan dağ olur.”

diye bir sözümüz var ki; yaşadığımız doğaya karşı olması gereken duyarlılığımızı çok güzel ifade eder.

 

Yine, bir Türk Atasözü de,

“Yaş kesen baş keser.” şeklindedir.

 

Eğer açgözlü tavırlarımızı sürdürür, doyumsuz tüketim hırsımızı dizginleyemezsek, üzerinde yaşadığımız gezegenin ömrünün sınırsız olmayacağını bilmek zorundayız.

Para hırsı uğruna doğayı tahrip edersek, en temel gıda ve temiz su ihtiyacımızı bile karşılamada zorlanacağımızı bilmeliyiz.

Bizler, dikkatimizi ve enerjimizi, yaşam ortamımız olan doğayı tahrip etmek için değil; tam tersine, ‘bakımsız dağlarımızı, bakımlı bağ’ haline getirmek gibi bir misyon için kullanmalıyız.

İşte, burada icra edilen 15. Uluslararası Genç Ormancılar Yarışması’nın, böylesi bir ‘misyon’ için atılan önemli bir adım olduğuna inanıyorum.

Bu yarışmaya katılan ve katkı sağlayan herkese, özellikle de yarışmacı genç kardeşlerime başarılar diliyorum.

Yaşadığımız gezegenin ve tüm milletler ailesinin aydınlık geleceğinin, doğamıza göstereceğimiz saygı ve harcayacağımız emeğe bağlı olduğu bilinciyle…

Bu güzel organizasyonun amacına ulaşmasını diliyor…

Tüm katılımcıları sevgi ve muhabbetle selamlıyorum.

MUHATAP KURULUŞLAR



Kişisel Verileri Koruma Kanunu - Aydınlatma Metni