ANASAYFA / Uluslararası İlişkiler / ULUSLARARASI DEMOKRASİ KONGRESİ: 4. OTURUM - SENDİKALAR ve DARBELER
ULUSLARARASI DEMOKRASİ KONGRESİ: 4. OTURUM - SENDİKALAR ve DARBELER
ÖZ ORMAN-İŞ BASIN MÜŞAVİRLİĞİ - 04.03.2017 05:25

ULUSLARARASI DEMOKRASİ KONGRESİ: 4. OTURUM - SENDİKALAR ve DARBELER

04.03.2017 05:25

Uluslararası Demokrasi Kongresi’nin ‘Sendikalar ve Darbeler’ başlıklı dördüncü oturumunda sunuş konuşmasını, Azerbaycan Parlamentosu Milletvekili Prof. Dr. Elman Nasirov yaptı. Konuşmasında, 15 Temmuz darbe-işgal girişimini değerlendiren Prof. Dr. Nasirov, “Bir ülkede darbeler, ya ülke çok zayıf olduğunda yapılır; ya da güçlü olduğunda. Türkiye güçlendiği için darbe yapmak istediler. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan bir dünya lideri olduğu için, küresel güçler bundan rahatsız oluyor.” dedi.

 

“TÜRKİYE’NİN YANINDAYIZ”

 

15 Temmuz gecesi Türkiye ile Azerbaycan arasında yaşanan görüşme trafiğine temas eden Prof. Dr. Nasirov, “Türkiye’de darbe girişimi başladığında, Azerbaycan Cumhurbaşkanı Sayın İlham Aliyev, Cumhurbaşkanı Sayın Recep Tayyip Erdoğan’ı arayarak, kardeş Azerbaycan’ın, Türkiye’nin yanında olduğunu bildirdi.” diye konuştu.

 

İki ülkenin, tek bir millete ait iki devlet olduğunu ve her türlü zorluk karşısında dayanışmalarının doğal olduğunu anlatan Prof. Dr. Nasirov, Türkiye’nin, başta Ermenistan’la olan ihtilaf olmak üzere, her konuda Azerbaycan’ın yanında yer aldığını hatırlatarak, bundan dolayı Türkiye’ye teşekkür ettiklerini bildirdi.

 

“DARBECİLER SİVİL TOPLUMA SICAK BAKMAZ”

 

Oturumun moderatörlüğünü yapan Gazi Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Vedat Bilgin, Türkiye’nin, darbeler bağlamında çok büyük badireler atlattı söyledi. Prof. Dr. Bilgin, özetle şunları söyledi:

 

“Demokrasimiz, bugünlere kolay gelmedi. Dolayısıyla demokrasimize hep birlikte sahip çıkmak zorundayız. Bu anlamda, böylesine anlamlı ve önemli bir uluslararası organizasyonu gerçekleştiren Öz Orman-İş Sendikasına ve Genel Başkan Settar Aslan’a teşekkür ediyor ve kutluyorum. Demokrasi düşmanlarının hiç birisi, sivil toplum örgütlerine sıcak bakmazlar. O bakımdan, sivil toplum kuruluşlarının da gerçekten sivil olması gerekir. Bu anlamda Hak-İş, Memur-Sen ve demokrasiyi savunan diğer sivil toplum örgütlerinin demokrasiye destekleri çok önemlidir. Bu önem, 15 Temmuz’da daha net görüldü, Türkiye bu sınavı başarıyla verdi. O sınavı başaran örgütlerden biri de Öz Orman-İş Sendikası’dır.”

 

“SİZ BURADAN DÜNYAYA MEYDAN OKUYORSUNUZ”

Fas İşçi Birliği Yönetim Kurulu Üyesi ve Tarım Federasyonu Genel Sekreteri Muhammet Sellak, paneldeki sözlerine, “Bu önemli organizasyonu gerçekleştiren Öz Orman-İş’e ve Genel Başkan Aslan’a çok teşekkür ediyorum. Siz, buradan dünyaya meydan okuyorsunuz. Darbe yapmaya kalkan asalaklar, kendi iradeleriyle ortaya çıkmadılar. Onlar, dışarıdan yönlendiren kimselerdir.” sözleriyle başladı.

 

Başta Fas olmak üzere, Afrika ülkelerinin darbe girişimlerine sıklıkla maruz kaldığını hatırlatan Muhammet Sellak, özetle şöyle devam etti:

 

“15 Temmuz, Türk halkına karşı yapılmıştır. Biz Fas olarak sizlerle aynı duyguları paylaşmaktayız. Siz Avrupa’nın ve dünyanın tam ortasındasınız. Siz, geminin kaptanısınız. Sayın Aslan, sen ve başında bulunduğun sendika, yiğit mücahitlersiniz. Türkiye’deki kardeşlerimize ve işçi arkadaşlarımıza şunu söylemek istiyorum: Asla gevşemeyin, sıkı durun. Kimse bize bir şey dikte etmesin; asla kabul etmeyiz. Yurdumuzun kalkınması için gece gündüz çalışmalıyız. Aldığımız ücreti bir sadaka kabul edelim; asıl maaşımız Allah katında verilecektir. Fas halkı olarak Türk halkının yanındayız. Ben 95 yaşındayım, sizleri kutluyorum. Yaşasın Türkiye!..”

 

“HAİNLER KENDİ MİLLETİNE SİLAH ÇEKTİ”

 

Azerbaycan Sendikalar Konfederasyonu Başkan Yardımcısı Cevanşir Alxasov, oturumdaki konuşmasında, 15 Temmuz gecesi, Türk devletine ve milletine ihanet eden bir grup askerin, kendi milletine silah çektiğini belirterek, şöyle devam etti:

 

“Ama kahraman Türk halkı, onlara karşı galip geldi. Cumhurbaşkanı Sayın Erdoğan’ın çağrısıyla sokağa dökülen halk, büyük bir direnç gösterdi. Türkiye’nin yanında yer alan Azerbaycan Sendikalar Konfederasyonu, Türkiye’nin tüm sendikal kurumlarına mesajlar göndererek, darbeye karşı duruşunu göstermiştir. Ulu Tanrı Türkü korusun.”

 

“HAK-İŞ ve MEMUR-SEN DARBELERE DİRENDİ”

 

Memur-Sen Konfederasyonu adına konuşan Genel Başkan Danışmanı Hüseyin Rahmi Akyüz, sendikaların darbelerle ilişkisinin iki yönlü olduğunu; kimi sendikaların darbelere gerekçe üreten veya destek olan bir duruş sergilediğini, Hak-İş ve Memur-Sen’in ise darbelere karşı direndiğini söyledi. Akyüz, özetle şunları söyledi:

 

“Yağmurun varlığı, ormanın garantisi; ormanın varlığı da yağmurun garantisidir. Ben Hak-İş ve Memur-Sen’i, darbeler karşısında demokrasinin garantisi olarak görüyorum. Hak-İş ve Memur-Sen ile bağlı sendikalar, mevcut Anayasayla demokrasi olmayacağını her zaman ortaya koydular. Onlar, temsil ettikleri kitlelere, ‘demokrasiyi koruyamazsak, emeğimizi de koruyamayız’ mesajını verdiler. Hak-İş ve Memur-Sen, darbe öncesinde demokrasi ağacını güçlendirmek için su döküyorlardı. Darbe sırasında, darbecilere karşı göğüslerini siper ettiler. Darbe sonrasında da, darbecilerin tasfiyesi için yardımcı oluyorlar. Sendikalar; darbelerin engelleyicisi, vesayetin yok edicisi, demokrasinin kurucusu olmak zorundadır.”

 

 

“DARBELERDE SENDİKALARIN GÜNAHI VAR”

 

Panelde Hak-İş Konfederasyonu adına konuşan Genel Başkan Yardımcısı Settar Aslan, sözlerine, “Hak-İş’in olmadığı yerde Memur-Sen vardır; Memur-Sen’in olmadığı yerde de Hak-İş vardır. Çünkü aynı teknenin hamuruyuz.” diye başladı.

 

1976’da kurulan Hak-İş’in, Türkiye’nin parsellenmiş mahallelerinde kendisine yer açmaya çalıştığını anlatan Aslan, şöyle devam etti:

 

“Geriye baktığımızda, darbelere giden yolda sendikaların günahı yok muydu, dersek, vardı. 1980 sonrasında, Türk-İş dışında hiçbir konfederasyona faaliyet imkânı vermediler. 12 Eylül yönetiminin Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı’na, Türk-İş Genel Sekreteri Sadık Şide getirildi. Ve çalışma yasaları da Türk-İş’in antrenörlüğünde hazırlandı. Bu toplantıya katılmaları için Türk-İş’e bir ay önce davet gönderdik. Ama ne yazık ki, buraya bir konuşmacı göndermediler. Sanıyorum, darbelere danışmanlık yaptıklarından dolayı buraya bir yöneticilerini gönderemediler.”

 

Settar Aslan, 1997’deki 28 Şubat Postmodern Darbesi sürecinde, Türk-İş, DİSK, TİSK, TESK ve TOBB’un ‘Beşli Çete’ olarak bir araya gelerek, demokrasiye ve seçilmiş yönetime karşı yapılan darbeye destek olduklarını hatırlatarak, şunları söyledi:

 

“Biz Hak-İş olarak 28 Şubat darbesinin karşısında durduk. Maalesef halkın oylarıyla gelen iktidar yönetimden uzaklaştırıldı ve partisi bile olmayan birine hükümet kurma görevi verildi. Maalesef, darbelere giden yolda sendikaların da günahı vardır.  Hak-İş olarak biz, her zaman demokrasi ve millet iradesinden yana saf tuttuk. Eğer ülkemiz ve bağımsızlığımız yoksa, bizim için hiçbir şey yok demektir. Biz tecrübelerimizle biliyoruz ki, darbe dönemlerinde hep emeğin hakları tırpanlandı. O yüzden, demokrasi ve özgürlüklerimizi, emeğimiz ve ekmeğimiz kadar önemsiyoruz.”

 

TÜRK MİLLETİNE TAM DESTEK

 

Her 4 panel oturumunun ardından, Öz Orman-İş Genel Başkanı Settar Aslan ve Genel Yönetim Kurulu üyeleri, konuşmacılara, günün anısına Darphane tarafından bastırılan 15 Temmuz hatıra parası takdim ettiler. Yurtdışından gelen konuklar da, Genel Başkan Aslan ve Genel Yönetim Kurulu üyelerine, ülkelerinden getirdikleri otantik hediyeleri sundular. Bu arada, Uluslararası Demokrasi Kongresi’ne katılan bazı ülkelerin tarım-orman işkolu sendikaları ile Öz Orman-İş Sendikası arasında ikili işbirliği anlaşmaları imzalandı.

 

Panellerin ardından, Uluslararası Demokrasi Kongresi’ne 43 ülkeden katılan sendika ve konfederasyon yöneticileri sırayla kürsüye gelerek, 15 Temmuz darbe-işgal girişimi ve Öz Orman-İş tarafından düzenlenen Uluslararası Demokrasi Kongresi’ne dair görüş ve duygularını dile getirdiler. Bu bölümde konuşan İtalya, Arnavutluk, İran, Somali, Fas, Bangladeş, Kosova, Moldova, Gagauz Yeri, Pakistan, Gambiya, Moritanya, Sudan ve Uganda başta olmak üzere farklı ülkelerin temsilcileri, 15 Temmuz darbe girişimine karşı direnen Türk Milletini ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ı kutlayan ifadeler kullanarak, temsil ettikleri ülke ve emekçiler adına, Türkiye’nin ve Türk Milletinin yanında olduklarını vurguladılar.

 

SONUÇ BİLDİRGESİ

 

Panellerin ardından, ‘15 Temmuz Darbe Girişim – Küresel Satranç’ başlıklı Uluslararası Demokrasi Kongresi Sonuç Bildirgesi okunarak, kongreye katılanların onayına sunuldu ve oybirliğiyle kabul edildi. Sonuç Bildirgesinde şu ifadelere yer verildi:

 

“Öz Orman-İş Sendikası’nca düzenlenen ‘15 Temmuz Darbe Girişimi – Küresel Satranç’ başlıklı Uluslararası Demokrasi Kongresi, 43 ülkeden katılımcıların iştirakiyle, 2-4 Mart 2017 tarihlerinde Ankara’da gerçekleştirilmiştir. Kongrenin açılışı, çok üst düzeyde bir katılımla ATO Kongre Merkezinde, diğer oturumları ise Meyra Palas Otel’de başarıyla tamamlanmıştır. Kongre sonunda, aşağıdaki hususlar üzerinde anlayış birliği sağlanarak, Türkiye ve dünya kamuoyuna duyurulması benimsenmiştir.

 

  1. Demokrasilerde aslolan; ayrıcalıklı veya imtiyazlı zümrelerin değil; oylarıyla yönetme erkini belirleyen milletin iradesidir.
  2. Sendikalar ve sivil toplum örgütleri, demokrasilerin vazgeçilmez unsurlarıdır.
  3. Emeğin hakkını ve özgürlüğünü savunma ve geliştirmede, demokrasi ve demokratik ortam vazgeçilmez bir değerdir.
  4. Sendikalar, sadece üyelerinin değil, bütün bir toplumun demokratik haklarını ve ülkenin geleceği savunma noktasında hak ve yükümlülük sahibidir.
  5. Bu bakımdan, seçilmiş ve demokratik yönetimleri hedef alan her türlü yaşa dışı kalkışma, müdahale ve darbeler en ağır hukuk, toplum, ahlâk ve insanlık suçudur.
  6. Demokrasiyi sahiplenmek, düşünce özgürlüğü ve kamuoyunun haber alma hakkını temsil eden medya için varoluşsal bir görevdir.
  7. Türkiye, 15 Temmuz 2016 gecesi, seçilmiş demokratik yönetimi ve toplumun iradesini hedef alan, silahlı ve kanlı bir darbe girişimine maruz kalmıştır. Ancak, seçilmiş liderliğin çağrısıyla sokağa dökülen halk; ülkesine, demokrasisine ve özgürlüklerine sahip çıkarak, darbeye geçit vermemiştir.
  8. Dünyanın neresinde olursa olsun, seçilmiş yönetimlere karşı yapılan bu tarz darbe girişimleri kabul edilemez; bu anlamda, özgür dünyadan ve demokrasiden yana olan herkesin ve her kuruluşun, böylesi girişimler karşısında tavır alması, demokrasiye inancın gereğidir. Türk halkının 15 Temmuz Darbe-İşgal Girişimi karşısında gösterdiği cesur direniş, demokrasiler açısından örnek ve takdir edilmesi gereken bir toplumsal reflekstir.
  9. Demokrasileri tehdit eden her türlü müdahale, kalkışma, silahlı terör ve darbeler karşısında, bütün demokratik ülkeler ve kurumlar, her türlü çıkar ve denge hesabının dışında, dayanışma içinde, ortak bir mücadele vermelidir.
  10. ‘15 Temmuz Darbe Girişim – Küresel Satranç’ konulu Uluslararası Demokrasi Kongresi katılımcıları olarak, bu anlamda Türk halkını anlıyor, takdir ediyor ve Türk Demokrasisinin yanında yer alıyoruz.”

MUHATAP KURULUŞLAR



Kişisel Verileri Koruma Kanunu - Aydınlatma Metni