Temsilciler Eğitim Semineri'nin ikincisinde konuşan Settar Aslan, "Güçlü bir sendikanın olmadığı yerde, bazen yasal asgari ücreti almak bile mümkün olmayabiliyor." dedi.

Öz Orman-İş Sendikası'nın 2016 yılı Temsilciler Eğitim Semineri çalışmaları Ankara'nın Haymana İlçesinde devam ediyor. 20-23 Mart 2016 tarihleri arasında düzenlenen ikinci grup seminere, Antalya, Muğla ve Isparta Orman Bölge Müdürlüklerine bağlı işyerlerinde görev yapan 250 dolayında Öz Orman-İş İşyeri Temsilcisi ve Disiplin Kurulu üyesi katılıyor.

Öz Orman-İş Genel Başkanı Settar Aslan, seminerin açılışında yaptığı konuşmada, orman ve tarım emekçilerinin zor doğa ve arazi şartlarında görev yaptığını hatırlatarak, bu zor koşullar sebebiyle zaman zaman iş makinası ve arazöz kazaları yaşandığını, sözkonusu kazalar yüzünden işçilerin mağdur olduğunu söyledi. Aslan, şöyle devam etti:

"Hizmet verirken kullandığımız arazözler ve iş makinaları pahalı araçlar. Bir kaza ve hasar olduğu zaman, olayın olduğu yere ulaşmak bile kolay değil.  Ama bir kaza sonrası hasar tespiti yapılırken, sanki asfalt yolda kaza yapmışız gibi rapor tutulabiliyor. Oysa biz asfalttaki trafikte değil, zor coğrafya şartlarında ve olağanüstü durumlarda görev yapıyoruz. Dolayısıyla kaza raporlarının, sürücü hatası üzerine değil, doğa ve arazi şartları üzerine bina edilmesi lazım. Aksi halde, aracı kullanan işçilerimiz çok ağır tazminatları ödemek zorunda kalmaktadır. Eğer raporlar, arazi ve doğa şartlarına göre tutulursa, işçi arkadaşlarımız ağır tazminatlar ödemekten kurtulabilir."

Son zamanlarda bazı rakip sendikacıların, işyerlerine giderek, işçileri aldatıp kendi sendikalarına geçirmek amacıyla, "Bakan bey bizim adamımız, Genel Müdürü göreve biz getirdik&hellip" gibi laflar ettiğini belirten Aslan, "Böylesi laflara muhatap olduğunuzda, hemen olayı bir tutanağa bağlayıp bize bildirin. Bakalım, o arkadaşlar kimi, nasıl göreve getirmişler?" diye konuştu.

BİLGİ SENDİKACILIĞI

Öz Orman-İş Genel Başkanı Settar Aslan, bugünün endüstriyel ilişkileri bağlamında, sendikacılığın bilgi temelinde yapılabileceğini belirttiği konuşmasını şöyle sürdürdü:

"Bilgi çağında yaşıyoruz. Sendikacılık, bilgiyle yapılmaktadır. Artık dağ başında hizmet yürüten işçilerimiz, internet sayesinde hem mevzuatı ve yasal haklarını biliyor, hem de Türkiye ve dünyada olan biteni takip ediyor. Dolayısıyla, işçilerimizi gerçek olmayan beyanlarla veya uydurma haberlerle aldatmak mümkün değildir. Ayrıca, işyerlerindeki çalışma şartlarını bilmemiz, pazarlık masasında bizim elimizi güçlendirir. Üyelerimiz, her durumda doğruları bilirse, onlara daha kolay ve daha kaliteli hizmet götürmemiz mümkün olur."

HAK MÜCADELESİ

Sendika olmadan emeğin hakkının savunulamayacağını da ifade eden Settar Aslan, "Güçlü bir sendikanın olmadığı yerde, bazen yasal asgari ücreti almak bile mümkün olmayabiliyor. İşçinin halini-ahvalini sendikası anlar. Hak mücadelesini de sendikası yürütür." dedi.

KADRO BEKLENTİSİ

Orman Teşkilatında çalışan kadrosuz-geçici işçi sayısı 9 bini aştığını hatırlatan Aslan, bu işçiler adına Hükümetten kadro talep ettiklerini belirterek, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Bu arkadaşlarımız, senenin 6 ayında çalışıyor, ama 12 ay boyunca ailesini geçindirmeye çalışıyor. 6 ay çalışmakla 12 ay geçinilemeyeceğini çok iyi biliyoruz. Türkiye genelinde geçici çalıştırılan kamu işçisi sayısı 35 bin civarında. Bu işçilerimizin kadro alabilmesi için 5620 sayılı yasada değişiklik yapılması lazım. Şimdi bir konfederasyonun başkanı, güya bizi köşeye sıkıştırmak amacıyla, kadro konusunu gündeme getiriyor. Oysa o konfederasyon başkanının kendi sendikasında 4 bin tane kadrosuz kamu işçisi çalışıyor. Eğer kadro alacak gücü varsa, kendi üyesi olan o 4 bin işçiye kadro alsın.

Hükümet, seçim öncesinde verdiği söz kapsamında, kamuda asıl işi yapan işçileri kadroya almak üzere bir çalışma yürütüyor. Peki, asıl iş nedir? Tartışma burada. İnşallah asıl iş tanımlaması doğru şekilde yapılır ve kadro bekleyen tüm işçilerimizi kapsayacak şekilde uygulama yapılır. Şayet bu olmazsa, üyelerimizin hakkını yasal zeminlerde sonuna kadar aramaya kararlıyız."

Seminerin ilk gününde, Öz Orman-İş hukukçuları Avukat Gizem Bal ve Avukat Semih Temiz, iş hukuku ve toplu iş sözleşmelerinin uygulanması başta olmak üzere, hukukî konularda sunum yaparak, seminere katılan temsilcilerin sorularını cevaplandırdı.

Seminere Öz Orman-İş Genel Sekreteri Bayram Ayaz, Genel Malî Sekreter Ali Bilgin, Genel Eğitim Sekreteri Mehmet Çelik ve Genel Başkan Yardımcısı Mustafa Çınar da katıldı. Genel Teşkilat Sekreteri Zeki Sungur Kızılkaya ise, örgütlenme çalışmaları sebebiyle işyerlerini ziyaret ettiğinden, seminere katılamadı.

Seminerin ikinci gününde, Acil Yardım Derneği yöneticileri, 'Ormancılık Sektöründe İş Sağlığı-Güvenliği ve İlk Yardım' konulu bir sunum yaptıktan sonra, seminere katılan temsilci ve disiplin kurulu üyelerinin sorularını cevaplandırdı.

Öz Orman-İş Malî Müşaviri Osman Aslan da, 'Temsilcilerin Görev ve Sorumlulukları'konulu bir sunum yaparak, seminere katılan temsilcilerin sorularını cevaplandırdı.

ÇÖLLEŞMEYLE MÜCADELE

Seminerin son bölümünde, Çölleşme ve Erozyonla Mücadele Genel Müdürlüğü Uzmanı Abdullah Yurtoğlu, 'Çölleşmeyle Mücadele' başlıklı bir sunum yaparak, temsilcilerimizin konuya dair sorularını cevaplandırdı.

Temsilciler Eğitim Semineri, katılımcılara sertifika takdimiyle sona erdi.